CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Türkiye Şeker Hastalığı Fabrikaları A.Ş. (Türkşeker) Genel Müdürlüğü önünde; “Şekere tıpkısı yılda tamlık yüzde 440 remiks gelmiş. Çiftçiden şeker pancarını 420 TL’ye aldılar, bin 100 liraya küspeyi sattılar gaddarca. Önümüzdeki günlerde çok elan çok fiyat artışlarını bekliyoruz çünkü güzeşte sene çiftçiden 470 TL’ye alınan pancarın fiyatı bu sene bin 450 liraya yükseldi. Önümüzdeki yıl doğrudan şeker fiyatlarına yansıyacak ve şekerin fiyatı önümüzdeki yıl 50 TL olacak. Ensiz dışında fiyatlar düşerken Türkiye’üstelik yüzde 440 oranında değer artışları yaşanıyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yarımcısı ve Malatya Mebus Veli Ağbaba, bugün Ankara’da Türkşeker Genel Müdürlüğü uğrunda şekere gelen fahiş zamlar ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ait açıklama yaptı. Ağbaba’ya CHP Tarım Politikalarından Mesul Umumi Başbuğ Başdanışmanı ve Bursa Mebus Orhan Sarıbal, Niğde Saylav Ömer Fethi Gürer, Afyonkarahisar Mebus Itır Köksal, Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Mersin Saylav Cengiz Gökçel, Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan, Kayseri Mebus Kırıcı Sıska, Ankara Mebus Nihat Yeşil, Kastamonu Mebus Hasan Baltalı ve Muğla Saylav Süleyman Girgin’den oluşan heyet haremlik etti.

Milletvekilleri, ellerinde şeker hastalığı pancarlarıyla alay malay “Özelleştirmeye hayır”, “Şeker fabrikaları halkındır satılamaz”, “Şeker vatandır satılamaz” dövizleri açtı. Ağbaba, açıklamasında şunları söyledi:

“NİSAN AYINDA 1 KİLO ŞEKER 12 LİRAYDI ŞİMDİ 26 LİRA”

“2018 yılında Umumi Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesiyle 25 milletvekilimiz 45 dönem süresince şeker fabrikalarının bulunduğu illerde farklı siyasi partilerle ve Şeker-İş Sendikası ile alay malay şekerin özelleştirilmesine cebin çıkmıştık. Vaktiyle ürünlere zam geldiği ant bilgelik oluyordu demincek ürünlere bindirim gelmeyince marifet oluyor. Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin anne istihlak maddesi olan şekere bir sefer henüz bindirim geldi. Şekere bu yıl içerisinde mart ayında yüzde 31, haziran ayında yüzdelik 36 ile yüzde 66 oranında remiks yapıldı. Akıbet bire bir yılda şekerin kilosu 5.9 TL’den 26 TL’ye imdi. Türk Şeker’dahi çuvalı 200 liradan satılan şeker hastalığı 810 TL’ye, özel sektörde ise şekerin torbası bin 200 TL’ye satıldı bulunabilirse. Zaman şekerin torbası bin 200 TL’den satılıyor Türkiye’de maalesef o dahi bulunmuyor. Nisan ayında marketlerdeki türap şekerin kilosu 12 ile 15 TL arasında değişiyordu demincek averaj şeker hastalığı fiyatı 26 TL.

“ŞEKERE BİR YILDA BILCÜMLE YÜZDELIK 440 BINDIRIM GELMİŞ, ŞEKERİN FİYATI ÖNÜMÜZDEKİ YIL 50 TL OLACAK”

Şeker daha çok fukara fukaranın ulaşamayacağı aynı azık ürünü haline gelmiş durumda. Şeker Hastalığı fiyatlarının önüne teslim etmek amacıyla Türkiye ilk defa kül 24 yıl bilahare şeker ithal etmeye başladı. Ancak bu dahi şeker fiyatlarının artışına hal olmadı. Şekere aynı yılda kamu yüzde 440 bindirim gelmiş. Çiftçiden şeker hastalığı pancarını 420 TL’ye aldılar, bin 100 liraya küspeyi sattılar gaddarcasına. Önümüzdeki günlerde çok daha aşkın fiyat artışlarını bekliyoruz çünkü geçen sene çiftçiden 470 TL’ye alınan pancarın fiyatı bu yıl bin 450 liraya yükseldi. Önümüzdeki yıl aracısız şeker fiyatlarına yansıyacak ve şekerin fiyatı önümüzdeki yıl 50 TL olacak. Güçlükle dışında fiyatlar düşerken Türkiye’üstelik yüzdelik 440 oranında değer artışları yapılıyor.

“ÖZEL SEKTÖR PİYASAYA YAYIN VERMEYEREK PİYASADA KITLIĞA AMIL OLMUŞ VE FİYATLAR YÜKSELMİŞTİR”

İki bölüm önceki görüntüler ortaya imdi yurttaş 26 TL’lik şekeri 1 TL ucuza alabilmek üzere tamam 2,5 saat kuyruğa girmiş durumda. Kuyruk pöçük diyenler 2022 yılında bazen halk ekmeğin uğrunda bazen Ekincilik Cesaret Kooperatiflerinin uğrunda geda fukaranın kuyruğa çıktığını bütün beraber görüyoruz. Türkiye’nin 51 ilinde şeker üretilen ülkemizde bu fiyatlar illet bu kadar artıyor, kamuoyuna yine hatırlatmakta fayda var. Şeker Hastalığı fiyatlarının artışlarının yeryüzü önemi sebebi özelleştirme, peşkeş. hür teşebbüs piyasaya iz vermeyerek piyasada kıtlığa amil reşit ve fiyatlar yükselmiştir. Türkşeker da değer artışına zorlanmıştır.

“2018 YILINDA 25 ŞEKER FABRİKASI SATIŞA ÇIKARILDI, AÇIKÇA PEŞKEŞ ÇEKİLDİ”

2018 yılında söylediğimiz seçkin husus bugün gerçekleşiyor. Tarımdaki özelleştirme süreci açık tıpkısı peşkeş sürecinin öyküsüdür. Ülkemizde şeker hastalığı fabrikaları 2008 yılında özelleştirme kapsamına alındı, fabrikalar 2008, 2018 arasında dört yol tedavülde olmak istendi ve 2018 yılında 25 şeker hastalığı fabrikası satışa çıkarıldı, engelsiz peşkeş çekildi. Maalesef 10 şeker hastalığı fabrikamız 2018 yılında bu heyetin mücadelesine rağmen özelleştirme idaresindeki duvarlara tırmanmasına karşın birilerine küçümseme veren hükümet şeker fabrikalarını kişi yandaşlarına peşkeş çekti. Şu anda dahi o satılan herkesin katışıksız varlığı şeker fabrikalarının arazileri neşir edilmeye bitmeme ediyor. Tasavvur fabrikaları kabul etmek değil, oradaki değerli arazileri birilerine peşkeş eksiltmek. en üst Ankara ve Kütahya’üstelik de iki taşınmaza diploma bundan sonra.

“HANGİ FAKİRİN FUKARANIN EVİNDE 20 BİN LİRALIK ŞEKER VAR ONU BIRLIKTE DÜŞKÜNLÜK EDİYORUZ”

Bu özelleştirme kararında verilen tıpkı itilaf var; özelleştirme şartı 2023 Ağustos’una büyüklüğünde istihsal şartı, faaliyetlerine devam yazar etmeyeceği artık belli değil. Bu fabrikaların arazileri ya AVM olacak ya rezidans olacak ranta açılacak. Formalist olduğu argüman edilen birisi halkın aklıyla bayram etti. Ekincilik Güven Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Okumuş diyor kim; Türk halkının evinde sunu az yetecek 2 yıllık şeker hastalığı var diyor. Adeta fiyatın yüksekliğini vatandaşa atfetmek istiyor. Lan Türk halkının aklıyla numara güzeşte Umum Müdür, 2 yıllık şeker nereden bakarsan bak 20 bin TL’ye tekabül şayan. Hangi fakirin fukaranın evinde 20 bin lira şeker hastalığı var onu dahi nikbet ediyoruz.

“ŞEKER HASTALIĞI FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRİLMEDEN ÖNCE 2,5 MİLYON İNSANA İŞÇİ, ÜRETİCİ, LOKANTACIYA İŞ VE NANIAZIZ SAĞLIYORKEN ŞU ANDA BU BİTMİŞ DURUMDA”

Devletin resmi rakamlarına göre şeker fabrikaların 2016 zararı 76 milyon liraydı. Ayrımsız yıl saraya 650 milyon TL ve 1 bilyon 650 milyon TL zımni ödenekten gider yapıldı. Sarayın 13 günlük harcaması şeker hastalığı fabrikalarının eksiksiz zararlarını karşılamaya yetiyordu. Şeker fabrikaları özelleştirilmeden önce 2,5 milyon insana iştirakçi, üretici, lokantacıya iş ve NAN sağlıyorken şu anda bu tükenik durumda. Fakat kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi zımnında Türkiye’da hem ekim alanı hem bile üretim haddinden fazla düştü. Şeker Hastalığı pancarı üreticilerinin şişman bire bir kısmı üstelik üretimden koparıldı. Hükümet satılan fabrikalardaki taşeron işçilere dilerlerse 5 sene çalışma garantisi dilerlerse eksantrik kurumlara geçiş hakkı sağlanacağını duyurmuştu. Ancak satışların peşi sıra işten atmalar başladı. Devri gerçekleşen fabrikalarda binlerce işçi işten atıldı, aynı kısmı birlikte zorla emekliliğe irsal edildi. Fabrikaların satışı yetiştirici sayısının azalmasına, çalışanların aylak kalmasına, halkın ve esnafın şekere ulaşımın zorlaşmasına sonunda şeker fiyatlarının artmasına etmen oldu.

” TÜRKŞEKER’İN YILLIK 1 MİLYON 176 BİN TONA, GÜNCE PANCAR İŞLEME KAPASİTESİ İSE 114 BİN 200 TONDAN 66 BİN TONA DÜŞTÜ”

Şeker piyasasının yüzdelik 64’ünü özel sektör, yüzdelik 36’sını Türkşeker’dahi artan fabrikalar elinde bulunduruyor. Piyasanın balaban bölümünü elinde markajcı özelleştirilen fabrikalar yığılım yapıyor, istedikleri şekilde şeker fiyatlarıyla oynuyor. Ayrıca kamu stoklarını hususi fabrikalar alarak fiyatları istediği gibi yükseltiyor. 2018 yılına kadar bünyesinde 25 şeker hastalığı fabrikasını barındıran Türkiye Şeker Hastalığı Fabrikaları A.Ş.’nin yıllık şeker üretim kapasitesi 2 milyon 36 bin tondan, 2018 yılında 10 şeker fabrikasının özelleştirilmesi ile gelişigüzel yıllık 1 milyon 176 bin tona, günlük çükündür işleme kapasitesi ise 114 bin 200 tondan 66 bin tona düştü.

“BU FABRİKALAR AYNI ZAMANDA FABRİKA ÜRETEN FABRİKALARDIR”

Bakın elimizde Vekil Kirişçi’nin yanıtı var. Şeker Hastalığı pancarı üreten rençper sayısı: Özelleştirmenin yapıldığı 2018-2019 döneminde 106 bin 237 çiftçi iken bu kopya 2020-2021 yılında 93 bin 812’ye, 2022-2023 pazarlama yılında ise 78 bin 755 çiftçiye düşüyor. Çiftçi sayısı gelişigüzel geçen sene henüz bile azalmış. 4 yılda yüzdelik 25 oranında ekinci sayısı sakıt. Şeker Hastalığı pancarı mühim bire bir üründür. Şeker Hastalığı fabrikaları Cumhuriyet Altını için aynı fabrikadan elan ötesiydi. Çünkü, Türkiye’da şeker fabrikaları takkadak şeker hastalığı üretmez. Pancardan küspe, melas, etanol ve şeker hastalığı elde edilir. Bu fabrikalar benzeri zamanda üretimlik üreten fabrikalardır. Içtimai tesisleri benzer tesislerdir. Çevrelerinde kooperatifler örgütlenir, pancarın küspesi yemleme tamam ve hayvancılık gelişirdi. Bakın pandemide etanol kıtlığı oldu, dezenfektan üreten firmalar ispirto bulamadı. Şeker Hastalığı bu büyüklüğünde eleştiri tıpkısı yapit.

“BU YILKİ 400 BİN TITREM ŞEKER HASTALIĞI İTHALATINA ÖDENECEK PARA SUNU BIR IKI 320 MİLYON DOLAR OLACAK”

Cumhuriyet, o fabrikalardan yola çıkarak tarımdan, kooperatife, hayvancılıktan bankacılığa büyüklüğünde bire bir tümce kurmuştur. Şeker fabrikaları sadece istihsal yapmaz, kuruldukları şehirlerin kültürel, toplumsal ve fiziki yapılarının gelişmesine haddinden fazla tehlikeli katkıları olurdu. Demin hepsi ithal firmalara, yandaşlara devredildi. Kaybeden 84 milyon, kazanan ise bire bir apaz rantiyeci oldu. Bakın, bu yılki 400 bin ton şeker ithalatına ödenecek mülk sunu bir iki 320 milyon dolar olacak. Kırşehir Şeker Fabrikası 48 milyon dolara, Yozgat Şeker Hastalığı Fabrikası 40 milyon dolara, Niğde- Borak Şeker Hastalığı Fabrikası 49 milyon dolara, Çorum Şeker Fabrikası 76 milyon dolara, Turhal Şeker Hastalığı Fabrikası 82 milyon dolara satıldı. Hepsini toplayınca ancak 295 milyon dolar ediyor. Sattığımız fabrikaların paralarının üzerinde 25 milyon dolar elan koyarsak bu sene için ihtiyacımız olan şekeri ithal edebiliyoruz. Şeker Hastalığı fabrikalarını satıp yurtdışından şeker ithal söylemek üzere üzerine bir üstelik mal vermenin akılla mantıkla izahı var mıdır?

“HANGİ ÜLKEDE, HANGİ BAŞIBOŞ PİYASADA ŞEKER HASTALIĞI FİYATI YÜZDE 300 KESIR ARTMIŞ?”

Türkşeker, Dirlik Fon’unda, yani Erdoğan’ın iki dudağı arasında. ‘Bu fiyatlar ne bu büyüklüğünde artıyor’ diye sorduğumuzda Bakan Nebati, fiyatın artmasını geçtik ‘fiyatlar dünyaya göre daha düşük’ diyerek cevap veriyor. Aynı nevi fiyatların henüz de artacağının ‘müjdesini’ veriyor. ‘Şeker Hastalığı bin aynı üründe kullanılıyor, fiyatlara engelleme edin’ diyoruz. Icra Vekili yanıt veriyor, ‘azade etraf var, erkin çevre kurallarına karışamayız’ diyor. Özelleştirenler bunlar, paravan tıpkısı şirket kurup kamunun şekerini bunlara peşkeş çekenler bunlar, fiyatı artıranlar bunlar, sorunca ‘azade piyasa’ diyen de bunlar. Ne ülkede, hangi serbest piyasada şeker fiyatı yüzde 300 küsur kalık? biricik eş mevki var mı? Yok! Serbest piyasanın canına okudunuz. Matbu fiyatları, mazot fiyatları, maltalık pahalılığı derken çiftçiyi yok ettiler. Şeker fabrikalarını özelleştirerek istihsal miktarı üstelik düşürüldü. Ülkeyi ithalata tutkun ettiler. Yerel ekinci nefes ağlıyorken, kazanan ki? Kazanan Yaşayış Fonu marifetiyle, paravan şirketlerle kamudan şekeri ucuza alıp pahalıya vatandaşa satan yandaşlar.

“TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARINA BU YILIN İLK 9 AYINDA DEVLETİN BÜTÇESİNDEN VERİLEN BORÇ MECMU 1 MİLYAR 850 MİLYON TL”

Kaybeden esnaf, yetiştirici, işçiler, yediden yetmişe zamlanan ürünleri kayran yurttaş, üç beş rantçı kazanacak diye niteleyerek ülkeyi, ekonomiyi, geleceğimizi namevcut ettiler. Bugün Merkezi Idare Bütçe istatistiklerinin eylül kocaoğlan verileri birlikte açıklandı. Türkiye Şeker Hastalığı Fabrikalarına bu yılın önceki 9 ayında devletin bütçesinden verilen takanak tüm 1 bilyon 850 milyon TL. Kurumu sonsuz kötülük ettiriyorlar. Stoktaki şekeri ucuza, paravan Türkşeker’e verince bilindik elde tıpkı molekül kalmamış. Sürekli zarar ediyorlar. Bu tabela, ciharıyek birlikte pancar ekilen, dünyanın sunma kaliteli şekerinin üretildiği Türkiye’yi şekere kadın ayla getiren beceriksiz tarım politikasının bire bir sonucudur. Buradan uyarıyoruz; bu tarım politikasıyla çiftçiyi doğduğuna nadim fail AKP, hakeza giderse ülkeyi yakında şekere dahi eksikli kuzuluk getirecek. Bu şekilde devam ederse ve engelleme edilmezse şeker fiyatları çokça henüz çok yükselecek. Bugün 26 liraya aldığımız şekeri, ferda 50 liraya alamayacağız.

Şekerin fiyatının yükselmesi çok sayıda azık ürününün dahi zamlanmasına etmen olacak, antrparantez binlerce titrem çükündür üretilen ülkede şeker karaborsaya düşecek. Dirlik süresince fukaralık yaşayacağız. Teknoloji üretmeyen aynı ülkede özelleştirmelerle; halkın yoksulluğu, gelir dağılımında adaletsizlik, remiks, şişkinlik ve aylakçılık dahi artacak. Birileri varlıklı olurken yurttaş yeniden yoksullaşacak.”