Karçev Başkanı Yiğit: “Eksiksiz de Aynı Ak Kars Uygulaması… Türkiye’nin ve Belki de Dünyanın Arz Alçak Şehir Suçlarından Biri Kars’ta İşleniyor”

Kars Çevre ve Site Hukuku Derneği (KARÇEV) Başkanı İnan Akgün Alp; Kars Karakurt’ta yapılan istenen hidroelektrik santral üzere alınan iki ÇED raporunun halel edilmesine karşın, etki süreci devam ederken yaşananları “Cemi da aynı ‘AK Kars’ uygulamasıdır” sözleri ile anlattı. Alp, “İkinci ÇED raporu murafaa aracılığıyla halel edilince haddinden fazla tanıdık benzeri yönteme başvurulur. Projenin ÇED dosyasını Yol İstanbul’un dahi ÇED dosyasında imzası bulunan aynı firmaya yaptırmaya başlar ve 30 günce, idarenin savunma süresinin dolmasına 4 aktarılma kala, 26 günlük bire bir rekor sürede 3’üncü misil ÇED raporu alınır. Bu süreç tamamlanmadan, murafaa süreçleri bitmeden bu baraj tamamlanır, biter ve su tutmaya başlar. Karakurt köylüleri yolu, suyu ve elektriği olmayan ayrımsız alana menkul” dedi. Yiğit, ” Türkiye’nin ve belki dahi dünyanın genişlik bunaltıcı kent suçlarından biri, sunu nazik kasaba katliamlarından biri Kars’ta işleniyor” diye niteleyerek konuştu.

Kars Belde ve Şehir Hukuku Derneği (KARÇEV) Başkanı Av. İnan Akgün Kahraman, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin bildirme nazik site suçunun Kars’ta işlendiğini söyledi. Alp, şu değerlendirmeleri yaptı:

“BILCÜMLE TANIDIK ‘AK KARS’ UYGULAMASI”

“Bu hafta ilimizde; Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nı ağırladık. Çek Cumhuriyeti’nden kalkarak, Kars’ın Sarıkamış ilçesinin Karakurt köyünde Aras Nehri’nin kollarının üstünde ayrımsız hidroelektrik santrali fayrap etmek için mevrut tıpkı firma oldu. BİLSEV Erke Üretim ve Tecim A.Ş… Bu firmanın hidroelektrik santrali imal aşamasındaki hikayesini ve serüvenini sunma edeceğiz.

Tam de bir ‘AK Kars’ uygulamasıdır. 20 yıldır şehrimizi kuşatan ‘AK Kars’ zihniyetinin ayrımsız yansımasını anlatacağız. Tıpkı firma dirimlik Çek Cumhuriyeti’nden. Firma Karakurt köyünü birlikte kapsayan alanda hidroelektrik santrali boşaltmak gerek. ÇED raporu hazırlar. ÇED raporu, Erzurum İdare Mahkemesi yoluyla 2019/193 anne az kararla iptal edilir. ‘İptal edilmedi’ diyenler için, elimizde karar var.

Henüz sonraları bu firma ikinci ayrımsız ÇED raporuna başvurur, bu firma. İkinci ÇED raporu, yeniden İdare Mahkemesi vasıtasıyla iptal edilir, 2021-550 anne çevrilmiş kararıyla…

Fakat temas hangi hikmetse ÇED süreci ve enstantane süreci daha bitmeme ederken, Karakurt Barajı projesinin yapımı dolayısıyla Kars’ın Sarıkamış ilçesinin Karakurt köyünün nakline karar verilir. 14 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kararıyla.

Bu Cumhurbaşkanlığı kararından üç çağ sonraları Kars Valiliği tarafından Karakurt köylülerine ‘derhal köyünüzü terk edin’ diye ihbariye yapılır. Meğer henüz köyde iyelik sorunları çözülmemiş ve devletleştirme prosedürü devam etmektedir ve köylülere insancasına yerleşebilecekleri benzeri düzlük dahi henüz oluşturulmamıştır.

İkinci ÇED raporu duruşma marifetiyle halel edilince çok bildik bir yönteme başvurulur. ÇED dosyası henüz ilk eksantrik tıpkısı şirkete hazırlatan BİLSEV Enerji, bu el aşina tıpkı şirketle çalışmaya başlar. Projenin ÇED dosyasını Çizgi İstanbul’un üstelik ÇED dosyasında imzası bulunan benzeri firmaya yaptırmaya başlar ve 30 günlük idarenin savunma süresinin dolmasına 4 dönme kaldığında, 26 günce tıpkısı rekor sürede 3’üncü kez ÇED raporu alınır.

Uygulamalar ne büyüklüğünde tanıdık geliyor değil mi? Bu süreç tamamlanmadan, mahkeme süreçleri bitmeden bu baraj tamamlanır, biter ve akarsu tutmaya başlar. Karakurt köylüleri yolu, suyu ve elektriği olmayan bire bir alana taşınır.

Amma inşaat bitmeme ederken yine aşina tıpkısı uygulama ile karşılaşılır. İş namına şantiyesinde sahur vakti dağıtılan tavuk dönerden zehirlenen iki iştirakçi hayatını kaybeder. Dünyanın başka ucundan gelip Kars’ın derelerine hukuku hiçe sayarak, arkasına balaban tıpkı siyasi gösterişli alarak bozma edilen murafaa süreçleri devam ederken, yapım tüketici bu şirketin himayesi nereden geliyor? Sayın Bakan siz Kars’a geldiniz, hiç kimseyle muhatap olmadan aynı salona geçtiniz. Vabeste tıpkısı güruh yapıp gittiniz. Oysa burada Kars Belde ve Site Hukuku Derneği var. Kars’ın hakkını hukukunu savunan tıpkısı toplum örgütü var. Rastgele hafta benzeri vekil gönderiyorsunuz. Buyurun seçime kadar isterseniz temas aktarılma bir vekil gönderin. Amma ben sayın bakanlara buradan sesleniyorum. Lütfen hazırlıklı gelsinler. Lütfen kendi bakanlıklarını ait konularda tedbir yapıp gelsinler. Çünkü rastgele geldiklerinde tığ burada ayrımsız dosya açacağız. Kars’ın hakkını hukukunu savunan insanlarla karşılaşacaklar burada.

Sayın Kars Valisine da benzeri anımsatma yapayım: Sayın Valim Karakurt köyü yolu ve suyu olan yerlere taşındı mı taşınmadı mı? Taşındı. Oysaki pekâlâ aynı uygulama yapılması gerekiyordu? ‘TOKİ ve Facia İşleri Umumi Müdürlüğünün işbirliği sonucunda baraj ve tıpkı madun bina projelerinin inşası üzere arazileri istimlak edilmiş köylülere yönelik yıpranmamış yerleşme alanları üretilmektedir.’ Bunu ben söylemiyorum. TOKİ’nin ‘Tarım Karye’ uygulamasıdır bu. Ancak bu uygulamanın yapılabilmesi için Kars Valiliği’nin başvuruda bulunması lazım. Var mı Sayın Ilbay böyle bire bir başvurunuz?

Siz Karakurt köylülerinin insani yaşam koşullarına kavuşabilmesi üzere yolu, suyu, elektriği, camisi ve okulu olan ekincilik köyü kapsamına alınması amacıyla müracaatta bulundunuz mu, bulunmadınız mı? Eğer bulunduysanız, Bakanlık hangi gerekçeyle; ‘500 bin hane özne bire bir TOKİ var’ karşımızda. Seçime 6 ay kala balaban projeler, umutlar vadeden TOKİ var bozukluk bu köylüler amacıyla aynı Tarım Karye uygulaması yapılmamıştır.

Daha geçmiş Kağızman’dahi benzeri tıpkı uygulama yaptınız. Enerji Bakanlığınız, Türkiye’de on paralık eşi ve aynı yepyeni benzeri uygulamaya imza attı. Aras Nehri üzerinde hidroelektrik santralleri yapıldı. O baraj havzası içerisindeki köyler hükümetin döneminde ayrımsız sabahleyin bir tebligatla karşılaştılar. Köylere kadastro uygulaması başlatılmıştı. Henüz o ant on paralık kimesne buralarda baraj yapılacağını düşünmüyordu. Adeta Şener Şen’in Hastalanmış Ağa filmindeki kadar; köylüler tapularına kavuşacaklarını zannederken kadastro çalışmaları sırasında kadimden beri özlük zilyetlerinde bulunan araziler, hazine namına tescil edildi. Otlak vasfındaki araziler, mera vasfı olmasına karşın hazne namına tescil edildi. Elan sonradan barajlar yapıldığı zaman anlaşıldı kim köylünün elinden ‘hazinedir’ diye alınan bu araziler baraj müteahhitlerine tahsis ediliyormuş ve o dönemin kuruyla kestirmece 40 milyon doların üstünde Kağızman köylüsüne ödenmesi müstelzim taşınmazlar bedelleri bu baraj müteahhitlerinin cebinde kaldı, devri iktidarınızda…

“BU MASLAHAT ÜLKE MESELESİDİR”

Kars’ta de benzeri zirai sulama barajı yapıldı. Kars merkezde ve Susuz’un köylerinde, Arpaçay ve Akyaka köylerine bile hizmet ediyor. Elbette benzeri görünümde ora ve şu anda tıpkısı foseptik görümündedir çünkü Kars’ın bilcümle kanalizasyonları, askeri tesislerin attıkları, sınai tesislerin atıkları, üniversitenin atıkları ve hayvan hastanelerinin atıkları, şehrin ortasından baraja su haiz Kars Deresi’ne akıyor ve bunların hepsi o zirai sulama barajında birikiyor. Şu anda tıpkısı geriz görüntüsü var ve o barajlar, o sular tarlalara gidiyor.

O tarlalarda buğday ekiliyor. O buğdaydan un, undan aldatmak oluyor. Türkiye’nin ve belki da dünyanın şehir suçlarından biri, arz nazik mekân katliamlarından biri Kars’ta işleniyor. Sarıkamış’ın, Kağızman’ın ve Kars’ın bu sorunlarını Kars Çevre ve Kent Hukuku Derneği namına bizler dile getirmeye bitmeme edeceğiz. Bu uğraş yurt mücadelesidir, bu iş şehir meselesidir.”

Share: