Medicana Afiyet Grubu’nun düzenlediği ‘Uykuluk Naklinde Güncel Otama yaklaşımları geçkin Ataşehir Medicana Hastanesinde gerçekleştirildi. Türkiye genelinde sindirim bilimi ve aktarım cerrahisi alanında ünlü isimleri tıpkı araya getiren sempozyumda uykuluk naklinde güncel gelişmeler tartışıldı. Açılışını Medicana International İstanbul Hastanesi umumi müdürü Dr. akademisyen Deniz Yorgancılar’ın yaptığı sempozyumun moderatörlüğünü Prof. Dr. Necati Örmeci üstlendi.
Sempozyumda ‘Transplantasyonda Hasta Seçimi’ üstüne Sindirim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Maksat Akyıldız, ‘HCV’li Hastada Transplantasyon’ konusunda İstanbul Üniversitesi Tababet Fakültesi Gastroenteroloji Ana Bili Dalı Akademisyen Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, ‘HCC’li Hastada Transplantasyon’ konusunda Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bahir Balcı bilimsel gelişmeler ışığında davetli hekimlere bilgiler verdi. Medicana International İstanbul Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Sabri Uğurlu, ‘Transplantasyonda Edimsel Cerrahi Yaklaşımlar’ ve esasen Sindirim Bilimi Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Yakut ise ‘HBV’li Hastada Transplantasyon’ üzerine sunumlarını gerçekleştirdi.
TEKİN: KADAVRADAN ORGAN BAĞIŞINDA CİDDİ BİR DAVA YAŞIYORUZ
Medicana International İstanbul Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Sabri Uğurlu sempozyumda yaptığı konuşmada, ‘Toplumda serencam zamanlarda uykuluk yetmezliği zımnında tedavi gören, bu hastalıktan muzdarip olan parasız sayısı her an artıyor. Özellikle hepatit B, hepatit C gelmek üzere, alkole sınırlı uykuluk yetmezliği, sonuç dönemlerde her an mütezayit obezite ve buna sınırlanmış karaciğer yağlanması ile gelişen karaciğer yetmezliği hastalığında alçak benzeri artım var. Bu artma sayısını diremek üzere yaptığımız nakil sayısı maatteessüf haddinden fazla yeterli değil. Özellikle kadavradan örgen bağışında ciddi ayrımsız ülkü yaşıyoruz. Buna fiyat bu hastaları hayatta ağrımak için çalışkan vericili örgen nakillerinde ayrımsız artış sağlamaya çalışıyoruz’ dedi.
‘NAKİL SAYISINI ARTIRMALIYIZ’
‘Her şeyden geçmiş aza hediye sayısını artırmamız gerekiyor’ diyen Prof. Dr. Uğurlu, ‘Bu hastalığı tedavi etmenin apayrı ayrımsız yolu bulunmayan. Hangi yaparsak yapalım bu hastalar sonuçta uzuv beklerken hayatlarını kaybediyor. Bu şekilde tıpkısı tedavi şansını ve nakil sayısını çoğaltmak için iki öz yapabiliriz; Kadavra donör sayısını artırabiliriz. Bunun amacıyla haddinden fazla çaba sarfediyoruz. Bakanlığında bu konuyla ilişkin aheste çalışmaları var. Toplumu haberdar etmek amacıyla farkındalık görüntülemek namına bir nice öz yapılıyor gerçekte ama bunların sonucunda kadavra nakil sayısını artıramadığımızın farkındayız. Dolayısıyla etkin vericiden yapılan aktarım sayısını artırmak gerekiyor. Bu konuda sunma iri önem deli dolu vericilerin ameliyatlarında bu vericilere uymazlık vermemek için henüz neler yapabiliriz, bildirme ülküsel faaliyetler şeklini oluşturabilir miyiz’ Bunun arayışındayız? dedi.
‘BAŞARI ORANLARINI YÜZDE 90’IN ÜZERİNE ÇIKARMIŞ DURUMDAYIZ’
Son zamanlarda alelhusus nakilden sonraları karaciğerlerin çalışabilmesi amacıyla çok henüz özellikli ilaçlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Uğurlu, ‘Çok henüz ayrı ayrı otama imkanlarımız var. Başarı oranlarını yüzde 90’lara başkaca üzerine taşımış durumdayız. Sadece nakil yazmak gerekmiyor, bu hastaları nakilden sonradan birlikte dünya malı boyu yararlanmak gerekiyor. Nakil yapılırken sunma büyük risk faktörü hastalığın haddinden fazla müterakki olmasıdır. Maalesef hastalar bize çokça geç evrede başvuruyorlar. Hastalık çokça ilerlediği antlaşma hem sükse şansı düşüyor hem birlikte ameliyatla ilgili karışıklık dediğimiz istenmeyen davranışlar ortaya çıkabiliyor. Bu hastaların hayatta kalabilmesi için yegâne yıldız örgen naklidir. Özellikle hatır ölümünden sonra kadavra örgen bağışında çok korkulu benzeri çoğalma sağlamamız gerekiyor aksi takdirde maalesef bu hastaları organ beklerken kaybediyoruz. Örgen bağışı kesinlikle avlu kurtarır’ diye niteleyerek konuştu.
YAKUT: İLERLEYİCİ SİROZDA ARTIK İLAÇLA TEDAVİYE YANIT ALAMIYORUZ
Medicana International İstanbul Hastanesi Sindirim Bilimi Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Alan ise ‘Uykuluk nakli; sarılık B, hepatit C gibi geçici sarılıkların serencam dönemi, kilogram fazlalığı, obeziteye sınırlı uykuluk yağlanması, ailevi uykuluk hastalıkları, nadir görülen uykuluk çipo, bakır fazlalıkları, karaciğer romatizması kadar kâh hastalıkların sonuç döneminde uykuluk daha çok görevini yapamıyor. Karaciğerin görevini yapamadığı döneme siroz diyoruz. İlerleyici sirozda bundan sonra ilaçla tedaviye karşılık alamıyoruz. Bu dönemlerde işlevini yitirmiş karaciğerin yerine canlıdan veya kadavradan aldığımız karaciğerle bakir uykuluk nakli yapılıyor. Uykuluk naklinin başarısı burada devreye giriyor. Ülkemizde ve hastanemizde kudretli tıpkı şekilde ve güvenle yapılıyor’ dedi.
