Türk Kazı Bilimi ve Kültürel Miras Vakfı kurulmasını içeren öneri komisyonda

Kültür ve Turizm Nazır Yardımcısı Kıymetli Alpaslan, Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı kurulmasını içeren teklife ait, “Mahdut dışında, özellikle bire bir sivil inisiyatif üzerinden Türkiye’nin kazılarda elan deli dolu, elan aktif olması amacıyla, elbette ki Japonlar Kırşehir’in Kaman’ında hakeza bire bir kazı yapıyorlar, biz birlikte Türk-İslam coğrafyası ilkin tutmak üzere mecmu dünyada bu nev faaliyetleri fayrap etmek amacıyla böyle tıpkı gelgel kuruyoruz.” dedi.

Türk Kazı Bilimi ve Kültürel Bırakıt Vakfı kurulmasını içeren kanun teklifinin görüşmelerine TBMM Milli Yetişek, Hars, Deneyimsizlik ve Spor Komisyonunda bitmeme ediliyor.

Teklifin tüm konusunda meze alan CHP Ankara Mebus Yıldırım Kayaç, kanunla kurulmakta olan vakfın amme tüzel kişiliğine mi özel hukuk hukuksal kişiliğine mi cemaat olduğunu sorarak, “Kanunla mangır kurup sonradan hususi hukuksal kişiliği öngören Kentlileşmiş Kanuna bakarak vakfı tescil yol açmak, vakfın kuruluşu açısından bire bir çelişkidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Yasayla vakıf kurmaktaki amacın ne olduğunu soran Kayaç, “Belediye özlük bünyesinde bu işleri yapabilecek birimler oluşturabilecekken, hastalık nakit kuruluyor?” sorusunu yöneltti.

Bu vakfın öncesinde Avrupa Birliği fonlarından alınan yardımın miktarını da soran Kaya, “Alınan fonların usulsüz kullanıldığı iddiası bulunmaktadır ve bu kredi bu usulsüzlüğün aşılması üzere bulunmuş aynı hal başöğretmen?” diye niteleyerek sordu.

Ulusal ölçekte kurulan ve merkezi dümen ağırlıklı tıpkı yapıdan oluşturulan Vakfın faaliyetlerini yürütmekle görevlendirilen tıpkı Enstitünün merkezinin Gaziantep’te olması namına Ankara’de olması gerektiğini savunan Kaya, Gaziantep ve rica eden ayrıksı illerde Enstitü yoluyla temsilcilik açılmasının uygun olacağını kaydetti.

Anayasanın 63. maddesindeki “Celal, sıra, hars ve gusto varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla sponsor ve heveslendirme edici tedarik alır” hükmüne meni fail Kaya, “Bu hükmün gereği olarak bu görevi üstlenmiş olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu faaliyetleri yaptığı kabilinden müzahir ve isteklendirme edici hazırlık alır. Bu görevi yaparken Kültür ve Turizm Bakanlığı kamu tüzel kuruluşu kendisine hareket etmek zorundadır. Amme hukuksal kişisi olmanın getirdiği denetimi ve sorumluluklardan kaçma yolu yerine evkaf hususi tüzel kişilikler için sapılması kamu yönetimi anlayışımızla bağdaşmaz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaya, teklifin murat ve buut antetli birinci maddesindeki “Türk ve İslam Arkeolojisi” ifadesinin Vakfın amacını ve zindelik alanını sınırlandırdığını tez etti.

“AB’nin denetiminde gerçekleştirilen harcamalar”

YANLIŞSIZ Öğür Gaziantep Mebus Uca Delicesine ise Avrupa Birliği projelerinin AB’nin denetiminde gerçekleştirilen harcamalar olduğunun altını çizerek, ihalelerin Merkezi Finans ve İhale Birimi vasıtasıyla engelsiz usulle gerçekleştirildiğini anlattı.

Mecnunca, harcamaların, Merkezi Para ve İhale Biriminin bilgileri üzerinden detaylandırabileceğini bildirdi.

Proje kapsamında elverişsiz içinden ve dar dışından kendisini arkeoloji alanında tanıtlama etmiş 430 âlim ile çalıştıklarını tamlayan Atmaca, Firez ve Turizm Bakanlığının kişi yetkilerini devretmediğini, kül tersine elan degaje bire bir noktaya taşıdığını söyledi.

Mehabetli Delimsirek, Ekin ve Turizm Bakanlığının sıkıntılı dışında sınırların ötesinde gelişigüzel hafriyat çalışması yürütemediğine, aynı amme vakfı üzerinden farklı coğrafyalarda bu hafriyat çalışmalarının yürütülebileceğine meni etti.

“Türk ve İslam arkeolojisi” ifadesinin Vakfın amacını ve faaliyet alanını sınırlandırdığına yönelik eleştiriyi Delice, teklifin üçüncü maddesinde düzlük düzlük şu ifadeleri okuyarak yanıtladı:

“Öncelikle Türk ve İslam arkeolojisi ile kültürel mirası tutmak amacıyla antropoloji, hanek tarihi, çağ, yazıt bilimi, nümismatik kadar umum ilişkin alanlarda Türkiye, Avrupa, Orta Şark, Balkanlar, Akdeniz, Ege, Karadeniz, Kafkasya, Ilımlı Asya, Güney Asya ve dünyanın diğer bölgelerinde tarihi edvar boyunca var olan kültürlerin ve sanatların, Türk marifet insanları ve öğrenciler vasıtasıyla herhangi bir yönüyle çalışılmasını teşvik etmek ve bu alanlarda yapılan ilmî araştırı ve çalışmaları desteklemek.”

Mecnunca, Kaya’ya “Gaziantep’i sorgulamanız, ülkenin bekası için 6 bin 317 şehit vermiş ayrımsız şehirde hakeza pir tıpkı bırakıt varlığını sorgulamanız açıkçası üzdü. Gaziantep’i sorgulamak, 6 bin 317 şehidi sorgulamaktır.” diyerek denk verdi.

Mecnunca, Gaziantep’in bu projenin bir ortağı olduğunu vurguladı.

“Türk-İslam coğrafyası başta tutmak amacıyla dünyada hayatiyet fethetmek üzere çalım kuruyoruz”

Hars ve Turizm Vekil Yardımcısı Kıymetli Alpaslan ise Ekin ve Turizm Bakanlığının hiçbir görevini, mesuliyetini bu Vakfa aktarmadığını belirterek, “Bu vakfı, ilkin Türk-İslam coğrafyası almak amacıyla mecmu dünyada kazı bilimsel icraat fethetmek üzere bu misyonla görevlendiriyoruz.” dedi.

Türkiye içerisinde arkeolojik kazı yaptırma sorumluluğunun ağız ağıza Vekillik uhdesinde olduğunu ve burada ayrımsız mübayenet yapmadıklarını dile getiren Alpaslan, “Bakanlığımızın bu anlamdaki görevlerine dokunmuyoruz, bu olduğu üzere bitmeme edecek. Ama yetersiz dışında, hele benzeri sivil öncecilik üzerinden Türkiye’nin kazılarda elan etkin, daha yaşayan olması üzere, bittabi ki Japonlar Kırşehir’in Kaman’ında böyle tıpkı hafriyat yapıyorlar, tığ bile Türk-İslam coğrafyası başta atılmak için bilcümle dünyada bu kabil faaliyetleri fethetmek amacıyla hakeza benzeri çekicilik kuruyoruz.” bilgisini verdi.

“Esas’nın maddelerine açıkça marjinal olan aynı bap yok”

Avrupa Birliğinden alınan fonlara ilişkin Alpaslan, “7,8 milyon ekü AB’den kaynak alınarak Kendirli Gazi Firez Merkezi’nin restorasyonunda kullanıldı amma benzeri şekilde Gaziantep Büyükşehir Belediyemiz ile Hars ve Turizm Bakanlığımız bunun yüzdelik 25’i oranında tıpkı destekle restorasyona katkı sağlamıştır.” diye niteleyerek konuştu.

Alpaslan, harcamalarla ilişik şüpheye düşecek her durumun olmadığını belirtti.

Türkiye’deki arkeoloji kazılarının değerlendirme sempozyumunda bu konunun başlı başına ele alındığını ve oradaki tam görüşlerin dikkate alındığını nâkil Alpaslan, Vakfın merkezinin Ankara olacağını açıkladı.

“Esas’ya tehalüf” iddiasına ilişik ise Alpaslan, “Esas’nın maddelerine berrak ters olan tıpkısı kapı olmadığı kabil filhakika Anayasa Mahkemesinin üstelik bu anlamda Esas’ya aykırılığına dair ayrımsız kararı bulunmamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Alpaslan, Vakfın, bire bir Yunus Emre Vakfı kadar daraç dışı misyonu üstleneceğini bildirdi.

“Şehremaneti uhdesinde ayrımsız kazı bilimi enstitüsüne biz karşıyız”

CHP Cıvıl Cıvıl Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Vakfın mütevelli heyetinde Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanının olmasına ilgilendiren, “Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Delicesine de herhalde Muharrem Sarıkaya’yı seyrettiği gibi seyreder diye niteleyerek düşünüyorum. Sonuçta bire bir siyasidir. Siyasetin sanata bakış açısı farklı cins. Sanatta böyle olmamalı. Benzeri uray uhdesinde aynı arkeoloji enstitüsüne tığ karşıyız.” ifadelerini kullandı.

AK Parti milletvekilleri Adıgüzel’in bu sözleri konusunda “Akıllıcasına bire bir benzetme olmadı.” diye aksülamel gösterdi.

Aynı siyasi namına Adıgüzel’in eleştirilerini akıllıcasına bulmadığını ifade fail Yarkurul Başkanı Emrullah İşler, “Sayın Adıgüzel, siz siyasetçisiniz. Gaziantep Büyükşehir Belediye Reisi halkın oylarıyla seçilen siyasetten mevrut bir adam ve oradaki bir tane seçme sevimli, arz efdal kat ora. Ona ilişkin yerine bu enstitü kurulması, belediyenin bile benzeri partner olması; burada tıpkısı mahzur namevcut.” dedi.

Teklifin hacısı hocası üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, maddelerin görüşmesine geçildi.

Share: