Rize’de Gazeteci Gençağa Karafazlı’nın Yargılandığı Davanın Duruşması 20 Aralık’a Ertelendi

Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde yaşandığı sav edilen tacizi haberleştiren gazeteci Gençağa Karafazlı’nın yargılandığı davanın 2. duruşması zaman yapıldı. Rize 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu tarafından mobbing ve taciz uygulandığını tamlayan ve şikayetçi olan 6 öğrencinin şahit kendisine dinlenmesine karar verdi. Duruşma 20 Aralık’a ertelendi.

Modern Gazeteciler Derneği (ÇGD) Rize Temsilcisi ve gazeteci Gençağa Karafazlı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde bir tedrisat üyesinin öğrencileri taciz ettiğine ilgili iddiaları haberleştirmişti. Haberlere önceki muvasala yasağı konulmuş ardından Karafazlı üzerine sav açılmıştı. Zaman yapılan ikinci duruşmaya Karafazlı’nın gönüllü avukatı İstanbul Barosu’ndan Osman Zeki Erdoğan, şikayetçi Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu ve avukatının yanında CHP İl Başkanı Saltuk Deniz ve Memleket Partisi yöneticileri, Öz Meclisi üyeleri, İHD, ÇGD temsilcileri, yerli gazete temsilcileri ile yurttaşlar katıldı. Duruşma 20 Aralık’a ertelendi.

“ZAMAN GAZETECİLİK YARGILANDI”

Duruşmanın ardından Rize Adliyesi önünde izah yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ndeki taciz iddialarını haberleştiren Modern Gazeteciler Derneği Rize Temsilcisi Gençağa Karafazlı, bugün burada yargılananın kendisi olmadığını, esasen burada bugün kanı ve ifade özgürlüğünün, gazeteciliğin yargılandığını anlatım ederek şunları söyledi:

“Bugün basın özgürlüğünden yana, tabir özgürlüğünden yana olan arkadaşlarımızla beraber yargılandığım duruşmanın ikincisi gerçekleşti. Davada tanıkların dinlenmesini istek ettik ve duruşmamız ertelendi. Burada yargılananın ben olmadığımı daha geçmiş duruşmamda da söylemiştim. Burada esasen düşünce, tabir ve matbuat özgürlüğünün yargılandığını söylemiştim. Bu sözlerimi baştan tekrarlamak durumundayım çünkü siftinlik son yıllarda özellikle Türkiye’üstelik matbuat mensuplarına ve beyin ile ifade özgürlüğüne yönelik saldırıların herhangi bir güzeşte ahit aynı fıldır devam ettiğini görüyoruz. Bu baskıların anne nedeni, istiyorlar kim; bu ahali ülkede yaşananları, gerçekleri görmesin. İstiyorlar ki yolsuzlukları, hırsızlıkları, adaletsizlikleri el bilmesin, duymasın, görmesin. Fakat biz gerçeğin sesiyiz. Gerçeğin ilelebet ortaya çıkacağını her dönme söyledik. Biz gerçeğin peşinde koşmaya, halkın vukuf ahiz-yayma hakkını korumaya artık dahi devam edeceğiz.”

“6 AY SONRA BUNA SON VERECEĞİZ”

CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ise şunları söyledi:

“Vaktimizin çoğunu hem Kaçkar Adliyesi’nde hem Rize Adliyesi’nde geçirmekteyiz zira bazen arkadaşımız basın görevini yaptığı üzere yargılanmakta bazen arkadaşımız düşüncelerini açıkladığı amacıyla yargılanmakta. Fakat şurası mutlulukla söylüyoruz bu kabil baskıların yok olacağı eyyam birlikte geçenlerde. Genişlik geç altı ay içerisinde önce yapılacak olan seçimlerden sonra Türkiye’dahi insanların sudan gerekçelerle yargılanmadığı döneme girmiş olacağız. İnsanların düşüncelerini açıklamaktan çekinmeyecekleri, korkmayacakları, basında görev fail arkadaşlarımızın selen kabul etme özgürlüklerini sonuna büyüklüğünde kullanabilecekleri bakir tıpkısı gün başlayacak.

“GAZETECİLERİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bu dönemi tıpı tıpına basın özgürlüğünü, insanlarımızın özlük düşüncelerini rapor ika özgürlüğünü hayata geçiremeyeceğimizi bugün benzeri yol henüz anlamış oluyoruz. Henüz geçmiş birlikte duruşmasına katılmıştık bugün dahi katıldık artık bile bu soy baskılara maruz bırakılan, düşüncesini açıklaması engellenmek istenen ya de kalemini kullanması dinamitlenmek istenen ya dahi kalemini satarak yandaş iletişim araçları olması için bindi verilenler dış yapılacak değme tür baskıya karşı dahi gelip dayanışmamızı göstereceğiz. Değme zaman söylediğimiz üzere matbuat özgürdür, kalemler özgürdür, insanlar düşüncelerini münhal ifham etmek zorundalar, basın bile bunları yarmak zorundadır. Ana başı yerde olan özlük yapmış oldukları yanlışları engellemek üzere bu işleri mahkemeye taşıyanlardır.”

“KARAFAZLI DEĞİL HALKIN BILGI ALMA HAKKI YARGILANDI”

Davanın avukatlığını gönüllü yerine üslenen Osman Zeki Erdoğan şu açıklamayı yaptı:

“Zaman yargılanan müştekinin iddiasına göre özel yaşamının ihlal edildiği suçlamasıyla müvekkilim yargılandı. Meğer bize göre müvekkil Gençağa Karafazlı, gazeteci, matbuat mücadelesi veren aynı münevver, zaman yargılanan halkın bilim ahiz hakkı gerçekte yargılandı. Halkın vukuf ahiz hakkı demokratik toplumun bire bir gereğidir. Toplumun gerçekleri öğrenme hakkı vardır. Zaman kim taleplerimizden biri tanıklarımızın dinlenmesini istiyorduk, müşteki ve vekili bu talebimizi reddediyordu. Mahkeme tanıkların dinlenmesine değişmeyen verdi. Tanıklar dinlendikçe maddesel kaynak daha bile ortaya çıkacak. Müvekkilimin haklılığı ortaya çıkacak ve sonucunda beraat edeceğine inanıyoruz.”

“BASININ ÖZGÜR OLMADIĞI ÜLKEDE İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ OLANAKSIZ”

Öz Meclisleri temsilcisi ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Recep Memişoğlu, “Zaman yargılanan basındır, matbuat özgürlüğüdür. Basın ve rapor özgürlüğünün olmadığı bir ülkede hangi el erki tamam ne herif hakları tamam ne özgürlükler tamam. Bu anlamda basının yapmış olduğu faaliyetlere kısıtlılık haberdar etmek demokratik ayrımsız uygulama olmadığı kabil diktatörlüktür” dedi.

“BASIN DEĞME ANT MUTLAK OLMALIDIR”

Memleket Partisi Rize İl Başkanı Muhittin Öncü dahi “Rastgele zaman bu davaların takipçisi olacağız katiyen basının önüne kimse ekip çekemez. Basın konuşmalıdır, siyasetçi konuşmalıdır, insanlar konuşmalıdır. Cürüm dinamik yahut yanlışlık işlediği argüman edilen insanların kimliği, görevi, makamı banko ne olursa olsun adli makamlarda yargılanması, suçu varsa suçunun kanıtlandığı halde cezasını çekmesi taraftarıyım. Biz murafaa kapılarında beklemekten sıkılmayız, yeter kim adalet yerini bulsun” diye niteleyerek konuştu.



Share: