ESENYURT’ta 6 Gücük Ay tarihinde eşi Alem Adıyaman’ı(22) ‘Cebir yahut zılgıt kullanarak intihara tutkun ettiği’ iddiasıyla yargılanan Musa Adıyaman’ın davasında, şevahit dinlendi. Sağlıklı şakağından giren kurşunla hayatını kaybeden Ayça Adıyaman’ın ablası Aslı Saika, kardeşinin solak olduğunu belirterek, “Kardeşim evliliğinin esasen beri çaba görüyordu, sanıktan korkuyordu. Fenomen haset sanık beni aradı. Kardeşime cebin küfürlü konuştu. Kız kardeşim bana tıpkı öz demeye çalıştı, maznun da ‘Sus seni öldürürüm’ dedi. Bilahare telefon kapandı” şeklinde ifade verdi.
Bakırköy 12. Yoğun Ceza Mahkemesi’nde tanıdık duruşmaya vakfedilmiş sanık Musa Adıyaman bulunduğu cezaevinden getirilirken, maktul Alem Adıyaman’ın annesi ve canip avukatları duruşma salonunda amade bulundu.
“SUS SENİ ÖLDÜRÜRÜM”
Öldürülmüş Alem Adıyaman’ın ablası Aslı Sebep, duruşmada şahit kendisine dinlendi. Kardeşinin evliliğinin esasen beri ivinti gördüğünü, bu durumu önceki paylaşmadığını anlatan abla Sebep, “Biz Alem ile daima görüntülü adına konuşuyorduk. Hilal bana sanığın dayaklarından bıktığını tabir etmeye çalışıyordu, ben bile namına bırak gel dedim. Bana ‘Tamam, geleceğim’ dedi. Kardeşim bana takat gördüğüne ilişik fotoğrafları da göndermişti. Kardeşimin telefonunu alıyordu. Ayça, biz görüntülü konuştuğumuz tam eşinin eve geldiğini fark edince gergin aynı şekilde, ‘Musa geldi’ diyerek telefonu kapatıyordu. Korktuğundan ve kilidi olmadığı üzere sonsuz kapısının önüne eşyalar koyuyordu. Uyurken biri gelirse, seslere taayyün etmek üzere bunu yapıyordu. Fenomen haset kardeşimle konuştuk, konuşmamız sırasında eşini birlikte gördüm, bana esenleme verdi, telefonu kapattık. Telefonu kapattıktan kısaca 10 dakika sonradan sanık aradı, kardeşime cebin küfürlü konuştu. Kız kardeşim bana ayrımsız molekül demeye çalıştı, sanık üstelik ‘Sus seni öldürürüm’ dedi. Bilahare telefon kapandı. Henüz bilahare annem aradı, ‘Hilal’i vurdular’ dedi. Ayça sol elini kullanıyordu, Hilal’den dışında iki kardeşim birlikte solaktır” diye niteleyerek konuştu.
“ETKILI BİR İNSANDI” Duruşmada tanık yerine dinlenen sanığın arkadaşının eşi Hatice Ziya Tugul, “Sanıkla eşim samimiydi. Evlendikten sonradan ailecek görüşmeye başladık. Bizim maddesel açıdan sıkıntılarımız vardı, eş sahibi bizi evden çıkardı. Sanık birlikte maddi durumlarımızı düzeltene büyüklüğünde evlerinde kalabileceğimizi söyledi. Tığ dahi güzeşte senenin Ağustos ayından Teşrinisani ayına büyüklüğünde eşimle birlikte orada kaldık. Bu süreçte maznun ile ahiret yolculuğu fail kardeşimin gayet bahtiyar benzeri evlilikleri vardı. Aralarında değme tartışmaya tanık olmadım. zihayat bir insandı, yeni şeyler tanıyıp müşahede isteğindeydi, intiharı düşünecek ayrımsız ruhiyat durumda olduğunu görmedim” dedi.
“SUÇSUZUM, EŞİMİ KAYBETTİM”Eşini intihara zorladığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet mapus cezası ile cezalandırılması maksut maznun Musa Adıyaman, “Ego kesinlikle, ‘Seni öldürürüm’ şeklinde bir madde söylemedim. Ego Hilal’in annesini aradığımda beni aldattığını söyledim. Hatta Hilal üstelik annesine ‘Şeytana uydum’ dedi. Ben suçsuzum, mağdurum, eşimi kaybettim” diye konuştu. Mahkeme heyeti eksiklerin giderilmesi amacıyla sanığın mevkufiyet halinin devamına değişmeyen vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Altını Başsavcılığı eliyle hazırlanan iddianamede, şüpheli Musa Adıyaman’ın ‘Cebir yahut tehdit almak kanalıyla eşini intihara tutkun etmek’ suçundan, ağırlaştırılmış müebbet cezaevi cezası ile cezalandırılması istendi.
