Erdoğan’dan Başörtüsü Teklifi Açıklaması: “Meclis’imiz Üstüne Düşeni Yerine Getirmezse Tabii Serencam Sözü Milli İrade Söyleyecek”

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsü konusundaki esas değişikliği teklifine ilgili, “Dağ hatıralarımızın olduğu kılık-ruba meselesini değişmez ve sürekli çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz. Türk demokrasisinin olgunluk seviyesini dahi gösterecek bu kebir öneri üstüne Meclis’imizin mukteza adımı atacağına istekle inanıyorum. Meclis’imiz üzerine düşeni yerine getirmezse elbette serencam sözü milli ferman söyleyecek, serencam kararı milletimizin kendisi verecektir. Hangi siyasal partiden olursa olsun tek milletvekilimizin sorumluluktan kaçarak böyle bati tıpkı vebalin altına girmeyeceğini düşünüyorum” dedi.

Reisicumhur Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu vasıtasıyla bugün Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen “21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği” konulu konferansta konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:

“BUGÜN NATO’DA, AVRUPA KONSEYİ’NDE YAHUT BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇATISI ALTINDA BU ARADA OLDUĞUMUZ BAZI ÜLKELER, TÜRK ADALETİNDEN KAÇAN HAYDUTLARIN SIĞINAĞI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”

“Günümüz dünyasında gündemi en haddinden fazla meşgul fail hususların başında insan hakları geliyor. Anında herkes, insan hak ve özgürlüklerinden bahsediyor. Suriye’den Filistin’e, Yemen’den Arakan’a, Türkistan’dan Afrika’ya kadar dünyanın bir nice yerinde herif hak, özgürlük ve haysiyetini hiçe sayan alçak ihlallere daima yenisi ekleniyor. Salgının birlikte etkisiyle kültürel ırkçılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı kabil nefret suçları, özellikle Garp toplumlarında azılı boyutlara ulaştı. arada sırada medya, bazen siyasetçiler, kimi vakit de şahsen mehabet yoluyla ötekileştirilen bu topluluk kesimleri amacıyla, İnsan Hakları Cihanşümul Beyannamesi’ndeki mukayyet haklarını kullanmak anbean zorlaşıyor. Göçmenlere ve yabancılara müteveccih tiksinti suçları evet görmezden geliniyor evet soruşturulmuyor evet dahi örtbas ediliyor. Zat güvenlik ve refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyenlerin çifte standardı, daha çok fiyakalı sloganlarla, haram def tarafından tavırlarla örtülemeyecek hale gelmiştir. Zaman NATO’dahi, Avrupa Konseyi’nde yahut Birleşmiş Uluslar çatısı altında bu arada olduğumuz kâh ülkeler, Türk adaletinden kaçan haydutların sığınağı haline dönüşmüştür. Yıldırı suçlularının yargıya adisyon vermeleri üstüne maatteessüf kayda değer ve konkre sonuçlar doğuran tek ceht harcanmıyor. İyi yıldırıcı-çığlık terörist ayrımının yanlışlığını tıpkı kere daha göstererek bu olayların terörle mücadelede yıpranmamış ayrımsız dönemi başlatmasını ümit ediyorum.

“TERÖRDEN TEMİZLEYEREK EMNİYETLİ AYLA GETİRDİĞİMİZ BÖLGELERE, ŞİMDİYE KADAR ÜLKEMİZDEN YAKLAŞIK 550 BİN SIĞINMACI GERİ DÖNMÜŞTÜR”

Şimdiye kadar Türkiye’nin bölen örgütün uzantılarına karşı sınırları içerisinde ve ötesinde yürüttüğü doğru mücadeleye şaşı bakanların, artık hatalarının farkına varacaklarına inanıyorum. Çatışma bölgelerinden kaçan 3,5 milyonu Suriyeli atılmak için 4 milyonu fazla mazlum ve mağdura biz aguş açtık. Kapımıza gelip ülkemize sığınan kimseyi cebren gabi göndermedik. Suriye’nin kuzeyindeki düzenlilik ortamı iyileştikçe ülkemizdeki Suriyelilerin gönüllü adına evlerine hoşgörüsüz dönüşleri hızlanmaktadır. Terörden temizleyerek emniyetli kuzuluk getirdiğimiz bölgelere, şimdiye kadar ülkemizden kısaca 550 bin mülteci kavrayışsız dönmüştür. Rusya, Suriye ve Türkiye adına bire bir süredir yürüttüğümüz diplomatik temaslar meyvesini verdikçe bu sayılar elan de artacaktır. Veli Denizi’ndeki operasyonlar sayesinde elden güzeşte yıl ölümün eşiğinden kurtarılan muhacir sayısı 20 bini buluyor. Sığınmacıları ölüme ayrılma fail, sınırları dışına zorla iten ülkeler ise maalesef esas tacı yapılıyor. Onca görüntüye, şikayete rağmen göçmenlere bu zulmü yerinde görenler hakkında hiçbir hamle atılmıyor. Biz, kamu bu riyakarlıklara karşın eş haklarını güya değil, elimizi taşın altına koyarak savunmaya bitmeme ediyoruz ve bitmeme edeceğiz.

“AFGANİSTAN’DA ÖZELLİKLE BAŞÖRTÜLÜ KIZLARIN OKULLARDA OKUTULMASINI KARIŞMA ANLAYIŞINI BİZ GAYRİ İNSANİ, GAYRİ İSLAMİ BULUYORUZ”

Ülkemizin ortamında birlikte 20 yıldır gerçekleştirdiğimiz ağızsız devrimlerle temas kesimden vatandaşımızın temel kayırıcı hakları ile ilgilendiren taleplerini hesabına getirdik. Serencam adına kadınlarımızın başörtüsü ve familya kurumu ile ait bir temel değişikliği teklifini Meclis’imize sunduk. Afganistan’dahi serencam dönemlerde özellikle başörtülü kızların okullarda okutulmasını işgal anlayışını tığ gayri insani, gayri İslami buluyoruz. Bizim dinimizde böyle bir öz bulunmayan. ‘Beşikten mezara kadar ilmi öğrenim ediniz’ diyen tıpkı dinin mensuplarıyız, böyle bire bir şeyi yapamazsınız. Bizler, bu işin takipçisiyiz.

“MECLİS’İMİZ ÜZERİNE DÜŞENİ YERİNE GETİRMEZSE BITTABI SON SÖZÜ MİLLİ İRADE SÖYLEYECEK”

Elem hatıralarımızın olduğu kılık-ruba meselesini kesin ve temelli çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz. Türk demokrasisinin olgunluk seviyesini da gösterecek bu yüce teklif üstüne Meclis’imizin muktezi adımı atacağına içtenlikle inanıyorum. Meclis’imiz konusunda düşeni namına getirmezse elbette sonuç sözü milli egemenlik söyleyecek, serencam kararı milletimizin kendisi verecektir. Ne siyasi partiden olursa olsun hiçbir milletvekilimizin sorumluluktan kaçarak hakeza dokunaklı aynı vebalin altına girmeyeceğini düşünüyorum.

“KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUMUZ, 10 YILDIR IZZET VE VATANDAŞININ KUCAKLAŞMASININ SEMBOLÜ NAMINA GÖREVİNİ BAŞARI İLE İFA EDİYOR”

Ülkemizde, parçalanmamış vatandaşlarına eşit davranan, farklılıkları zenginlik yerine gören kuşatıcı, özgürlükçü bire bir ululuk anlayışını bilge kıldık. Dünyada hile sistemini halkın iradesiyle ve demokratik yöntemlerle değiştirebilen ender ülkelerden biriyiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmek sureti ile hem 200 almanak idare tartışmalarına yasakçı koyduk hem de vesayet heveslilerine adeta davetiye çıkaran yürütmedeki çift başlılığa sonuç verdik. İdarenin hizmet kalitesini yükseltmeye, adam haklarının geliştirilmesini sağlamaya yönelik bu kurumumuz, 10 yıldır ululuk ve vatandaşının kucaklaşmasının sembolü adına görevini sükse ile ödeme ediyor. Haksızlığa uğradığını düşünen vatandaşlarımızın ilgili kurumla dostane aynı çözüm yolu bulmasını sağlayan Amme Denetçiliği Kurumu’muz, yargının yükünü üstelik hafifletiyor. Kurumumuz, Meclis’imiz yerine tıpkı türe kontrol kapısı adına vazifesini yerine getirmektedir. Kuruluşundan bugüne 207 binin üzerinde başvuru kayran ve bunların 75 bini üzere tavsiye mektubu, 16 bine yakını üzere dostça çözüm kararı veren kurumumuz; telefonla, mektupla ya birlikte bizzat referans ile mevrut tahminî 1 milyon kişiye bile bakım sunmuştur.”

Share: