Depremde yaralanan kadın ve 40 yıllık eşi “ikinci ilkbahar” için hazırlanıyor

Depremlerin merkezi Kahramanmaraş’ta konusunda cidar çökmesi sonucu yaralanan Rabia Çelik (56) ile onun ayrımsız zaman geçmiş iyileşmesini dileyen 40 yıllık hayat arkadaşı Hamza Polat (60), hayatlarının bundan ahir dönemine “ikinci baharat” gözüyle bakıyor.

Kahramanmaraş’ta 1984 yılında evlenen Rabia ve Hamza Polat’ın 5 çocuk ve 8 torun ile devam fail avlu yolculuğu, 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde yıkıma yol açan depremlerle sarsıldı.

Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğündeki depreme Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesindeki evlerinde oğlu ve geliniyle yakalanan Rabia Çelik, hasar alan konuttan kaçarak eşiyle yaşadıkları Kürtül Mahallesi’ndeki 3 eğik evlerine sığındı.

Rabia Çelik, ast katını kuzuluk, peş katını dahi teras namına kullandıkları lüp 2. katındayken Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüğündeki zelzele meydana gelince devrilen duvarın altında kaldı.

Ailesi aracılığıyla geçmiş adına ilçedeki hastaneye kaldırılan Rabia Çelik, belinde, kaburgasında ve bacaklarındaki kırıklar zımnında uçakla İzmir’e irsal edilerek Katip Çelebi Üniversitesi, Atatürk Eğitim ve Araştırı Hastanesinde otama altına alındı.

Eşinin yerini öğrenen Hamza Polat birlikte çarçabuk yola çıkarak 40 yıllık avlu arkadaşının yanına koştu.

Hastane odasında Rabia Polat’ı bekâr bırakmayan eşi, ona bindi oluyor, maneviyat veriyor ve “İkinci Bahar”ı gelişigüzel seyretmek için planlar yapıyor.

“Benim Maraş’ım apayrı”

Rabia Çelik, AA muhabirine, depreme iki değişik evde yakalandığını, ikisinde bile korktuğunu amma umudunu on paralık kaybetmediğini söyledi.

İlk depremin oğlu ve geliniyle site merkezindeki evlerindeyken meydana geldiğini ifade fail Polat, o anları şöyle anlattı:

“Birinci depremde kanepenin üzerinde yatıyordum. Aymazlık tutmuyordu. Yer Sarsıntısı olunca oğlum ve gelinimle çıktık. Ayrımsız şekilde köye geldik. İlkinden kurtulduk, aile gözümüzde değildi. Maraş kilitlendi, çarşı kilitlendi. Bağırarak çıktık. Cenabıhak göstermesin kimseye aynı elan. Eşimin yanına, köydeki evime geldim. Dışarıda bekledik, çay demledik, kemirmek hazırladık. yemeğe oturduk. Esasen sallandı, gene kaçtık. Gelinlerim oğullarımla dışarıda üzücü yaktık. Ezan okundu. Evde abdest aldık. Namaza durdum. Namazın içre sallandı başından. Hor kaçtık. Briket üstüme düştü. Sürüklediler. Arabanın içine koydular. Hastaneye götürdüler. Belimde, kalçamda, kaburgalarımda fay var. Cenabıhak’ım esirgedi tekrar.”

Rabia Polat, İzmir’deki hastaneye yaklaşık 10 çağ geçmiş getirildiğini, tezce arkasından de eşinin geldiğini ve bekâr kalmadığını anlatarak, “Eşim diyor ki ‘Burada denizler var. Haddinden Fazla domuzuna yerler var.’ Burada kalmayı istiyor. ‘Bana söyleme, benim gözüme tuhaf görünüyor buralar.’ diyorum. Benim Maraş’ım başka.”

Ailesinde eksantrik yaralanan olmadığını, bu nedenle çok bahtiyar olduğunu üstelik nâkil Çelik, yeryüzü büyük isteğinin iyileşip Kahramanmaraş’a yaklaşmak ve ailesine ittihat etmek olduğunu belirtti.

Rabia Çelik, iyileşip evine döner dönmez geçmiş hareket, 2 kurbanlığı adak namına kestireceğini dahi sözlerine ekledi.

Kavuşma gözyaşları

Hamza Çelik ise yaralanınca eşini kaybetmekten çok korktuğunu söyleyerek, “Orada uçağa beni almadılar, onu buraya gönderdiler. Tığ sonraları öğrendik buraya geldiğini. Ayrımsız dönme sonra geldik buraya çift çift. Hanımı bulmaya geldik. Yani adam duygulanmaz mı? Hani sevincinden bile ağlayabilir, üzüntüden ağlayabilir.” dedi.

En çok istediği şeyin da eşinin iyileşmesi olduğunu anlatan Hamza Polat, “Biz küçükken evlendik, 16 yaşındaydı bayan. bundan sonra ikinci ilkbahar olacak inşallah. Ego diyorum kim hanıma ‘Buradan gitmeyelim, kalalım burada.’ Orada benzeri şeyimiz namevcut. Ama akseptans etmiyor. Akseptans etmezse kalmayız. Gelişigüzel imdi koridor geçiririz. Zaten bilcümle alay malay aralık geçiriyoruz.” diyerek konuştu.

Hamza Polat, eşine çok mebzul icra vekili sağlık personeline ve kendilerini zor günde serbest bırakmayan herkese teşekkürname etti.

Share: