Kültepe’de 4 bin 500 almanak inç izleri bulundu

Kültepe’de 4 bin 500 yıllık pus izleri bulundu

Kültepe Hafriyat Ekibinden Yılmayan Rıdvanoğulları:

“Küçük Asya’da misilsiz ve nazirsiz”

KAYSERİ – Kayseri tarihini 6 bin sene önceye dayandıran belgelerin çevrim ışığına çıkarıldığı Kültepe Kaniş-Karum harabelik durumunda hafriyat çalışmaları bitmeme ederken; kazılarda 4 bin 500 yıl öncesine ilgili inç izleri bulundu. Hafriyat ekibinden Yılmayan Rıdvanoğlları; “Bu uygulama Anadolu’de benzersiz ve nazirsiz. Vakit Kaybetmeden Suriye’de bu uygulamayı görebiliyoruz” dedi.

Kayseri- Sivas karayolu üstünde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum örenlik durumunda Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu Başkanlığı’ndaki kazı çalışmaları bitmeme ederken, elde edilen bulgular tarihe kandil tutmaya devam ediyor. Kısaca 75 yıldır bitmeme eden kazılarda ortaya sâdır bulgularda; taş duvarlarda kilden işlenmiş sıva ve o 4 bin 500 yıl evvel insanların elleriyle uyguladıkları sıva izlerine rastlandı. Hafriyat ekibinden Yılmaz Rıdvanoğulları, bulunan izlerin Küçük Asya’birlikte nazirsiz olduğunu, bu uygulamanın yemeden içmeden Suriye’deki aynı yapıda bulunduğunu kaydetti. Rıdvanoğulları; “Hele 2009 yılından itibaren Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığında Kültepe’de kurgan alanında yürütülen yeni çevrim kazılarında, aydı dönemde Mezopotamya ve Suriye’de düz yazı edilen yapılarla yarışabilecek düzeyde abidevi yapılar keşfediyoruz. Bu abidevi yapıları saray kendisine düşünüyoruz. Zira ebat ve cazibe bize bunu gösteriyor. Tahminî 10 metreden aşkın uzunluğa eş dikdörtgen planlı odalar keşfediyoruz. Bu adalara ait duvarların sıvanmış ve beyaz badanalı olduğunu görüyoruz. Taş duvarlarda birlikte yeniden kilden mamul sıva ve o dönemde elleriyle uyguladıkları sıva izlerine rastlıyoruz. Bu uygulama Rum’da misilsiz ve eşsiz. Sadece Suriye’de bu uygulamayı görebiliyoruz. Bu bulgular bizim üzere çokça önemli, Rum mimarisi amacıyla haddinden fazla şanlı veriler sunuyor bize. Kazılar sürüyor, umarım iyice verilere ulaşırız” dedi.

“Rum’daki mimari tekniğinin anlaşılması üzere haddinden fazla heybetli”

Kazılarda ayrıca ahşap kalıntılara birlikte ulaşıldığını sözlerine ekleyen Rıdvanoğulları; “Bire Bir zamanda keşfettiğimiz yapılara ilgilendiren odalarda aceleten ayak tabanı üzerinde ahşap dikme yuvaları buluyoruz. Bu dikme yuvalarında 4 bin 500 yıl öncesine ilgilendiren ahşap kalıntılar buluyoruz. Bu de benzeri zamanda Rum mimarlık tekniğini anlamamız açısından çok kocaman. Kerpiç duvarlarda ‘yastık duvar tekniği’ adını verdiğimiz hızlı hızlı ana konusunda yerleştirilen ahşap hatırların konusunda çamur koyup kerpici koyarak yükselttiklerini görüyoruz. Bu forma veriler mimarlık açısından haddinden fazla makro” ifadelerini kullandı.

Share: