Sigara ve nargile kullanımı kulak çınlaması riskini artırıyor

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Akademisyen Doç. Dr. Deniz Baklacı, kulak çınlamasının hayırhah patolojilerden tümöral oluşumlara kadar açık çeşitliliğe yayıldığını belirterek, sigara ve nargile kullanımının çınlamayı artıran faktörler beyninde bulunduğunu söyledi.

Baklacı, AA muhabirine, kulak çınlamasının değme yankılanım benzeri gürültülü uyarısı olmaksızın kulaklarda ve mir içerisinde algılanan tınnet olarak tanımlandığını belirtti.

Toplumda herhangi bir 10 kişiden birinin hayatının belli döneminde çınlama sorunuyla karşılaşabildiğini aktaran Baklacı, “Yaşla alay malay çınlama sıklığında artım meydana gelmektedir. Normal popülasyonda bu celal yüzdelik 15-20’yken, 65 yaş ve üstünde bu ululuk tahminî yüzde 35-40’lara büyüklüğünde çıkmaktadır.” dedi.

Baklacı, çınlamanın tekstil mekanizmasının kül namına bilinmediğine dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı:

“Çınlama dediğimiz haddizatında bire bir üfürümden nabız sesine kadar veya tıpkısı su akar sesi şeklinde tariflenebilir. Bunlar tekstil nedenlerine göre farklı semptomlarla hastalarda karşımıza çıkabilmektedir. Çınlamanın dayanıklı çokça nedeni var. Bunlar iyicil patolojilerden tümöral oluşumlara büyüklüğünde degaje çeşitliliğe yayılmakta. Tagaddi alışkanlıkları, tuzlu ve semiz tagaddi, susama, usanç, ruhsal gerilim kabilinden faktörler tetiklerken, sigara ve nargile kullanımı çınlamayı artıran faktörler arasında meydan alıyor.”

“Sigara iç kulaktaki içki dolaşımını etkiliyor”

Çınlamanın hangi kadar süredir olduğu, işitme kaybının haremlik edip etmediği, hangi ant çoğalma ve azalış gösterdiği ile şeklinin bilinmesinin eke olduğunu anlatan Baklacı, “Tığ hastalardan aldığımız hikayeye göre otama planı çiziyoruz. Bunu işitme testi, MR, tomografi üzere görüntülemeler sonrası açığa çıkarabiliyoruz.” diye konuştu.

Baklacı, çınlamanın nedenlere mecbur yerine değişmekle gelişigüzel tedavisi olan aynı hastalık olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“Öncelikle hastaya iyileştiren tedaviler uyguluyoruz. Ara Sıra moleküller var, bunları genişlik bir iki 3 kamer süreyle kullanıyoruz. Fayda görmeyen hastalarda ayrımlı molekülleri değiştirerek yahut birleştirme şeklinde kullanabiliyoruz. Hastaya bu esnada yaşam tarzı değişiklikleri uygulayarak, sigaradan uzak, beslenmesine ilgi ederek, düzenli spor yaparak, ruhsal gerilim ve yorgunluktan bile olabilir olabildiğince uzak kalmasını öneriyoruz. Sigaranın iç kulaktaki içki dolaşımını etkilediği ve çöz kulaktaki sıvıların düzenlenmesinde, azalıp artmasında hareketli olduğu biliniyor. Bu açıdan sigara içenlerde bu belirtilerin artık ve dirençli olduğunu görüyoruz.”

Baklacı, iyileştiren tedavilerden kâr görmeyen hastalar üzere tınnet maskeleme terapisi ile akupunktur alternatif tedavisinin seçenekler beyninde olduğunu sözlerine ekledi.



Share: