Seyit Torun: Belediyelerimizin Bu Hizmetleri Aksamaya Kere Açmadan Sürdürmeleri İçin Finansal Adına Desteklenmeleri Imdi Bire Bir Iztırar Haline Gelmiştir

CHP’nin yerli yönetimlerden sorumlu Genel Başbuğ Yardımcısı Seyit Torun, “Görülüyor kim depremdeki yaralarımızı koymak uzun tıpkısı müddet algı. Burada koca benzeri görev de belediyelerimize düşecek. Dolayısıyla belediyelerimizin bu hizmetleri aksamaya el açmadan sürdürmeleri amacıyla finansal namına desteklenmeleri bundan sonra bire bir ıztırar haline gelmiştir. Belediyelerin üzerindeki kısık abra, bire bir zaman önceki hafifletilmelidir” dedi. Torun, belediyelere ayrımsız an önceki mülhak hakikat sağlanması gerektiğini söyledi.

Seyit Torun, bugün CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Depremden etkilenen insanlara belediyelerden yapılan ve yapılacak olan yardımlara ait değerlendirmelerde mevcut Torun, şunları söyledi:

“Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin 12’nci günündeyiz. Ego, bir kere henüz, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan yağmur, yanık vatandaşlarımıza ivedili şifalar diliyorum. Bugün Miraç Kandili. Kül milletimizin ve İslam aleminin kandilini üstelik kutluyor, afetzede vatandaşlarımız için duacı olduğumuzu benzeri öğün elan belirtiyorum.

“KIRAN BÖLGELERİNDEKİ ÇALIŞMALARIMIZ BUNDAN SONRA YENİ BİR PLANLAMAYLA BITMEME EDECEK”

Belediyelerimiz, depremin geçmiş anından itibaren seferberlik anlayışıyla çalışmaya devam ediyor. Zaman bakımından 6 bin 193 vesile ve 16 bin 659 personelini bölgeye gönderdi. İnsani müzaheret malzemelerini taşıyan 3 bin 861 TIR, 4 tayyare, 6 gemi, 2 vapur ve 2 şimendifer vagonu bölgeye ulaştırıldı. 2 milyon 400 bin battaniye, 31 bin deri, 573 konteyner, 176 bin ısıtıcı ve soba, bin 100 oynak abdesthane, bin 400 elektrik üreteci ve 3 milyon 200 bin hıfzıssıhha paketi üstelik vatandaşlarımıza gönderildi. Bilinmesini isteriz kim bu desteklerimiz geçici kaçınan. Facia bölgelerindeki çalışmalarımız artik kullanılmamış benzeri planlamayla devam edecek.

“DEPREMİN VURDUĞU İLLERİMİZLE İLGİLİ BİR TARTI PAYLAŞIMINI PLANLADIK”

Bugün de Genel Sekreterimiz ve büyükşehir şehremaneti başkanlarımızla çevrimiçi ayrımsız derinti yaparak sonuç çalışmalarımızı değerlendirdik. Depremin vurduğu illerimizle ilgili benzeri kalin paylaşımını planladık. Buna bakarak; bundan sonra belirlenen büyükşehir belediyelerimiz, facia bölgelerindeki ayrımsız ilimizden mesul olacak. Farklı belediyelerimiz dahi koordinatör belediyemize destek verecek. Böylecene ince vadeli destekler, umum aynı koordinasyon ortamında vatandaşlarımıza sunulacak. Bölgedeki umumi başbuğ yardımcılarımız, milletvekillerimiz, devlet başkanlarımız ve örgütümüzle birlikte tamlık tıpkısı eş güdüm içre destekler sürdürülecek.

“BELEDİYELERİN HEM FACIA BÖLGELERİNE DESTEKLERİNİ SÜRDÜRMESİ HEM DE KENDİ BÖLGELERİNE GELEN VATANDAŞLARIMIZIN İHTİYAÇLARINI EKSİKSİZ KENDISINE KARŞILAMASI GEREKİYOR”

Mevki genelinde imkanı olan tam belediyeler, önceki günden bu yana kiyamet bölgelerine destek oluyor. Kimisi personellerini gönderiyor, bazısı insani arkalama götürüyor, bazısı öz bölgesine kafile edenleri misafir ediyor. Kimisi bile bunların tamamını alay malay yapıyor. Hareket bölgelerine desteklerimizi biraz ilk söyledim. Demin tıpkısı konuya henüz dikkatinizi temizlemek isterim. Tıpkısı zelzele toprak kayması ile cebin karşıyayız. Özellikle büyükşehirlerimize müteveccih barhana dalgası artarak devam ediyor. Bugün itibarıyla Mersin’e 337 bin, Antalya’ya 133 bin, Muğla’ya 35 bin, Ankara ve İstanbul’a bile on binlerce vatandaşımız başarmış bulunuyor. Hal böyleyken belediyelerin hem facia bölgelerine desteklerini sürdürmesi hem dahi kişi bölgelerine mevrut vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını tam yerine karşılaması gerekiyor.

“BELEDİYELERİN ÜZERİNDEKİ AĞIR DARA BİR DAKIKA ÖNCE HAFİFLETİLMELİDİR”

SIYASAL PARTI ayrımı gözetmeden tıpkısı çağrıda düşmek istiyorum. Görülüyor kim depremdeki yaralarımızı örtmek uzun ayrımsız süre alacak. Burada önemli tıpkı görev da belediyelerimize düşecek. Dolayısıyla belediyelerimizin bu hizmetleri aksamaya misil açmadan sürdürmeleri amacıyla finansal kendisine desteklenmeleri imdi bir zorunluluk haline gelmiştir. Belediyelerin üzerindeki okkalı angarya tıpkısı dakika önceki hafifletilmelidir. CHP olarak bizim önerilerimiz hazır. Öncelikle belediyelerin bankası olan İller Bankası üzerinden belediyelere munzam temel planlaması benzeri dakika önceki yapılmalıdır. Bu soy, belediyelere hakkaniyetli ayrımsız şekilde paylaştırılmalıdır. Belediyelerin ve uray şirketlerinin kamu kurumlarına olan borçları yeniden yapılandırılmalıdır. Belediyelerin vatandaşa hizmet üzere kullandığı akaryakıttan, elektrikten ve natürel gazdan aheste rüsum alınmaktadır. Bu vergiler maalesef bildirme erdemli tarifelerden belirlenmektedir. Nedeniyle bölüt bakım fail belediyeler, bu erke giderlerinde derhal avantajlı bir tarifeye geçirilmelidir. İktidara candan çağrımızdır. Bizim bu konuda henüz geçmiş verdiğimiz yasa teklifimiz hazır ve aylardır Sedir’te bekliyor. Kadın, Divan açıldığında bu konuyu çalışalım ve düzenlemeleri bilcümle gelişigüzel hayata geçirelim. Böylelikle depremzede vatandaşlarımıza henüz mebzul hizmetler verilmesinin önünü bilcümle alay malay açalım.

“BU ÜLKENİN BAŞINA GELEN GENIŞLIK IRI HIRS, BU RANTÇI CEHALETTİR”

Önümüzde bati sorunlar var. Bu sorunların irtibat ve beraberlik anlayışıyla, ortak akılla çözülmesi gerekiyor. Ancak iktidarın bibi bu anlayıştan haddinden fazla uzak olduğunu görüyoruz. Tığ, yerel yönetim imkanlarıyla saydığım bilcümle bu destekleri atfetmek üzere uğraş ettik, ediyoruz. Fakat devasa Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerin bu afete hangi kadar tedariksiz oldukları yalınlık ortaya çıkmıştır. Depremin esasen bu yana eksiksiz bir yönetimsizlik örneği sergilenmiştir. İktidarın ve AFAD’ın birinci görevi, şehirlerimizi afetlere hazırlamaktır. Bunun pekâlâ yapılmadığını tıpkı örnekle terennüm etmek istiyorum. Hatay’ın İskenderun ilçesindeki 6 mahalle, 2013 yılında ‘facia riskli kayran’ zar edilmişti. Kanuna bakarak kiran riskli kayran şudur: Destek yapısı ve üzerindeki yapılaşma cihetiyle birey ve mal kaybı riski taşıyan alandır. Aynı mıntıka afet riskli düz ilan edildikten sonra, orada hareket tehdidine karşı lazım çalışmaların yapılması gerekir. Fakat özellikle dikkatinizi kullanmak isterim; 2013’te Hükûmet yoluyla alınan bu değişmeyen, depremden tamam ayrımsız sene geçmiş, 4 Küçük Ay 2022 tarihinde bire bir kişinin imzasıyla bozma edilmiştir. Yani bu mahallelerde çıplak ‘kiyamet riski yok’ denilmiştir. ve demin o 6 mahallede binalar yıkılmış, vatandaşlarımız hayatlarını kaybetmiştir. Hükûmet’nun 26 imzayla aldığı kararın bir tane imzayla tağyir edilmesinin faturasını, vatandaşlarımız canıyla ödemiştir. İşte yıllardır eleştirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi cümle üstelik budur. Bu kararda imzası olan yaşama, şimdi kullanılmış, ‘Asrın felaketi, nasip planı’ diyor. Kilitsiz Küreksiz söylüyorum; bu ülkenin başına gelen sunma balaban hirs, bu getirimci cehalettir.

“BU ÜLKENİN SİZE VERECEK 1 YILI DEĞİL, 1 HASET BİLE KALMADI”

Bu nüfuz, ülkemize benzeri kabusu yaşatmış, milletimizin üstüne bir karabasan üzere çökmüştür. Şimdi imdi uyanmanın zamanıdır. Hatırlayalım; pandemi oldu, yönetemediler. Vatandaşlarımızı ilkokul maskeye kadın ettiler. Ormanlarımız yandı, söndürecek tayyare bulamadılar. Peşi Sıra ülkemizi dokunaklı iktisadi krize, derin aynı yoksulluğa mahkum ettiler. Bunların hiçbiri bizim kaderimiz değildi, çabucak yönetmeyi beceremediler. Şimdi üstelik bu biricik kayırıcı rejimiyle, bu hırsla ve bu kibirle yıkılan enkazların altında kaldılar. Günlerce enkazlara ulaşamadılar. Yardımların ulaştırılmasında geç kaldılar. ‘Her şeyi ben yapacağım’ diye niteleyerek, belediyelerin ve sivil kontrol-kurtarma ekiplerinin desteklerini sekteye uğrattılar. ‘Ego bilirim, ego yaparım’ hırsıyla ülkemize telafisi türlü sıfır zararlar verdiler. Demin ‘asrın felaketi’ diye, ‘yıldız planı’ diye niteleyerek sorumluluktan benzemek istiyorlar. Bu mağduriyetleri ülkemize yaşatanlar, milletten tıpkısı sene elan istiyorlar. Milletimiz da tığ de şurası söylüyoruz: Çıktı yeter. Bu ülkenin size verecek bir yılı değil, ayrımsız haset üstelik kalmadı. Bu ülkenin ortak akla, liyakate, büyüklük ciddiyetine ihtiyacı var. Bu ülkenin artık köklü ayrımsız değişime ihtiyacı var. ve bu nazik devlet, bu büyük millet, yakın zamanda bu değişimi sağlayacak, ülkemizi bu karanlıktan aydınlığa çıkaracaktır.”

Share: