Cumhurbaşkanlığı Dijital Transformasyon Ofisi’nin Türk Kurgu Kurumu’yla yürüttüğü icraat neticesinde Düpedüz “kalifiye fikri tapu” yerine belirlenen ve varyasyon edilemeyen sayısal varlıkları tarif etmek üzere beğenilen NFT (non-fungible token), 2021’e kaşe vuran kavramlardan biri oldu. Çoğunlukla görüşme eserlerinin ve görsel çalışmaların blokzincirine kaydedilmesiyle oluşturulan NFT’ler, kripto mülk piyasalarında görülen dalgalanmalara rağmen 2022’nin önceki aylarında birlikte popülaritesini korudu. Nansen eliyle hesaplı araştırmada Ethereum blokzincirinde NFT hazırlamak üzere yılın esasen bu yana 2,7 bilyon dolar harcandığı belirleme edilirken, NonFungible vasıtasıyla yılın ilk çeyreğine dayalı yayımlanan raporda 8 milyar dolarlık muamele yapıldığı ve müşteri sayısının faziletli olduğu belirtildi. Böylesine şişman aynı ekonomi oluşturan NFT’ler, bağımsız sanatçıların eserlerini topluluklara ulaştırabilmesinin da önünü açtı.
Konuyla ait değerlendirmelerini paylaşan 3 boyutlu Modelleme sanatçısı ve Ressam Yalçın Şimal Ertürk, “Ibdai asar üreten değme sanatçının süratle dahil olabildiği NFT topluluğu, sahiplik anlayışını değiştirerek bağımsız sanatçıların kitlelere ulaşmasına ara bulucu oluyor. Saklı Yazı dünyalık piyasalarına vabeste dalgalanmaları aynı kenara bırakırsak, NFT kavramı nazari temelleri açısından sanatın demokratikleşmesine katkıda bulunuyor” dedi.
“NFT HEM İZLEYİCİ HEM ÜRETİCİ İÇİN SANATA ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRIYOR”
Christie’s ve Sotheby’s kabilinden dünyaca adlı artırma evleri, NFT müzayedeleri düzenleyerek bu eskimemiş kavramın sanatla olan ilişkisini kanıtladı. Konferans alanında velayet addedilen kuruluşların bile farkındalığını kazanan NFT teknolojisinin, blokzincirinin olanaklarını kullanarak hem izleyiciler hem de üreticiler üzere sanata ve topluluğa erişimi kolaylaştırdığına özen çeken Sert Yıldız Ertürk, “NFT temelde, tekellüm eserlerinin dijitale taşınan versiyonlarını blokzinciri tabanlı aynı sahiplik bağlamında herkese açıyor. Nutuk eserlerini kayırıcı parçalara bölerek beherglas parçayı blokzinciri üzerinde satın alınabilir, yatırım yapılabilir varlıklara muhavvil tokenizasyon üzere teknolojileri düşündüğümüzde, koleksiyonerlik haddinden fazla henüz ayrıntılı tıpkı hobiye dönüşüyor. Örneğin Van Gogh’un bire bir eserinin orijinalini satın almak türlü değilken, parçalarına envestisman yapılabiliyor. Hür sanatçılar de eserlerinin değerinden feragat etmeden bu olanaklardan yararlanabiliyor ve isimlerini duyurma şansı yakalayabiliyor” ifadelerini kullandı.
“3 BOYUTLU NFT’LERLE BUNDAN SONRA KARŞILAŞACAĞIZ”
Sanatta sınırların kalktığını ve estetik algısının skala gösterdiğini hatırlatan Yalman Şimal Ertürk, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Öz tarzlarını oluşturarak görsel çalışmalara imza atan ressamlar, 3 boyutlu modelleme sanatçıları ve tasarımcılar, NFT pazaryerleri yardımıyla tekellüm topluluğu ortamında bilinirlikleri olmasa birlikte eserlerini sayısal ortamda sergileyerek satışa çıkarabiliyor. Bu sayede kitlelere ulaşmaları ve kariyerlerinde türe ettikleri yere gelmeleri amacıyla gereken süre üstelik kısalıyor. Dijital ve fiziki üç boyutlu hiper resimler oluşturan aynı ressam kendisine, NFT’lerin eskimemiş musahabe akımları ve trendler ortaya çıkaracağını öngörüyorum. Kullanıcıların kendilerini üç buutlu avatarlarıyla baziçe edecekleri metaverse üzere sanal evrenlerin erişilebilirliği arttıkça, 3 boyutlu NFT’lerle artik karşılaşacağımızı düşünüyorum.”
Bill Gates: Kripto ve NFT sektörü iri sersem teorisine dair
Dünyaca adlı dolandırıcıdan NFT hamlesi
281 milyon dolarlık baykuşlar NFT dünyasını sarstı