Nasuh Mahruki, alpinizm yaparken yaşadığı korkunç olayı anlattı: Parmaklarım dondu, günlerce yürüyemedim

Gökay Kalaycıoğlu’nun sunumuyla Haberler.com’un YouTube kanalında yayınlanan Fen Bahane programının bu haftaki konuğu, AKUT’un kurucusu Türk dağcı, edip ve fotoğrafçı Nasuh Mahruki oldu. Eş yaşantısından bahseden Mahruki, dağcılık yaparken parmaklarını yitirme tehlikesi yaşadığı olayı bile anlattı.

“ANNEM VE BABAMI OMUZ OMUZA GÖRMEDİM, BENİ BABAANNEM BÜYÜTTÜ”

Ev yaşantısından ve adının anlamından bahseden Mahruki, “200 küsur yıldır İstanbul asıllı bire bir aileyiz. Baba aracılığıyla bir tane, esas marifetiyle 3 kardeşim var. Eksiksiz etap Mürtefi Nasuh Mahruki. Ulu adı ailedeki Mürtefi Paşa’dan geliyor. Nasuh, Arapçadan geliyor. Nasuh, öğüt eden, ibret veren girmek. Kuran’üstelik bile bozulmayan tövbe anlamına geliyor. Asıl yoluyla kardeşlerim benden 15 gözyaşı büyük, görüşüyor. Annem ve babam ben 1,5 yaşındayken ayrık. Onları tek yaninda görmedim. Ben babamla kaldım ve babaannem yetiştirdi beni. Babaanneme ‘anne’ derdim amma annemle üstelik görüşmeye bitmeme ettim. Ego sadece babamın eşleriyle anlaşamadım” dedi.

“BABAM BANA ŞİRKET KURDU AMA BEN DAĞCILIĞA YÖNELDİM”

Dağcılığa start serüveninden bahseden Nasuh Mahruki, sözlerine şöyle devam etti: “Üniversitede dağcılık yapmaya başladım. Hobim, işim oldu. Alpinizm ve natür sporlarıyla tanışınca kendimi daha mebzul tanıdım. Babam bana benzeri kargo şirketi kurdu. Ego bile bölümün kurslarını aldım. Dirim planımız buydu amma ego doğa sporlarıyla tanışınca değişti. Dayanılmaz ekiplerin arasına girdim. Hem spor hem bile bilimin meydan aldığı ekiplerin yanındayım. Onlar beni çok olgunlaştırdı. Hayatım boyunca daima birileri beni frenlemeye çalıştı zira ego bilcümle bulutsuz aday oldum. Yegâne kuralım herhangi bir zaman köken bahsetmek. Alpinizm konusunda kendime beş altı parça hedef koydum. Biri Türkiye’nin ilk 8 bin tırmanışını eden alpinist olmaktı. Benden önceki bunu hedefleyen ayrımsız Türk yoktu. Bire Bir tanesi da karadan ayrımsız Maşrık yolculuğu yapmaktı. Ayrımsız da 40 yaşından sonradan mikro dışında evleneceğimi söyleyerek o konuyu kapattım.”

“24 YAŞINDA TANRI DAĞI’NDA İLK TIRMANIŞIMI YAPTIM”

“24 yaşında üniversiteden çıkışlı namına tıpkı sene içerisinde Allah Dağı’ndan evvel Türk tırmanışını yaptım. 25 yaşında Türkiye’nin sunma efdal şita tırmanışını yaptım. 27 yaşında Everest’e çıktım. Everest’e Türk Bayrağı’nı taşıyınca hüngür hüngür ağladım. Dağcılık genel yerine riskli tıpkı spor. 8 binin üstü çok risklidir. Ego 8 bin 850 metre tırmandım.”

“TANRI DAĞI’NA TIRMANIRKEN FUT PARMAKLARIM DONDU”

İlk Allah Dağı’na tırmandığımda bukanak parmaklarım dondu çünkü kramponum kırıldı. Tutmalık çarpık çurpuk alıngan bir öz değildir amma ego 2 nöbet kırdım. İkisi de çokça tehlikeli yerlerdi. Tanrı Dağı’na çıkarken kırılınca aynı şekilde tamirat ettim. İnerken esasen kırıldı ve tamir edemedim. Tek kramponla ağmak beni çok yıprattı o esnada bile parmaklarımı dondurdum. Canımın derdinde olduğum için ayağımla ilgilenememiştim.”

“1,5 AY PARMAKLARIMI HİSSEDEMEDİM”

“Türkiye’ye gelince 2 hafta parmaklarımdan âlem ayağa kalkıp yürüyemedim. 1,5 kamer parmaklarımı hissedemedim. Sonra iyileşti amma doku bir defa donunca tıpkısı özdek kaldı. Şimdi gelişigüzel soğukta parmaklarım daha aceleci donuyor. Gelişigüzel tırmanışta parmaklarıma masaj yaparak ısıtmakla uğraşıyorum. Parmaklarımda yüklülük yaşamasaydım çok henüz dolgunca tıpkısı performans sergileyebilirdim.”

Share: