“Mükemmelliyetçilik çocuklarda depresyona sebep olabilir”

Okulların açılmasıyla beraber çocukları ve gençleri yoğun aynı terbiye talim yılı bekliyor. Ebeveynlerin beklentilerindeki artışın, çocuklara ve gençlere yansıdığını vurgulayan Eksper Klinik Psikoloğu Mücevher Merve Malas, mükemmelliyetçiliğin çocuklarda ve gençlerde depresyona sebep olabileceğini söyledi.

Pandemi sonrası dallar ve gençler, online eğitimden karşı karşıya eğitime geçe, pandemide ortaya sâdır akademik ve toplumsal kayıplarını da telafi etmeye başladı. Buna etken adına ebeveynlerin beklentilerinde artma yaşandı. Yapılan ilmî çalışmalar hem ebeveyn beklentilerinin hem da ebeveyn eleştirisinin yavaş yavaş arttığını, öyle ki eskimemiş nesillerin, geçmiş nesillere bakarak ebeveynlerinden daha aşkın güçlük bildirdikleri görülüyor. Bunun birlikte araştırma sonuçları günümüz esas-babalarının çocuklarıyla anbean daha çok devir harcadıklarını, varyemez çalışmaya daha aşkın değer verdiklerini ve çocuklarını anbean henüz çok izlediklerini dahi göstermekte. Bu üstelik dallar ve gençlerde depresyona sebep olabilmekte. Özel Medicana Konya Hastanesi Eksper Klinik Psikoloğu Cevahir Merve Malas, ayrıntılar ve gençlerdeki depresyonun sebeplerinden bahsetti.

BASKI ÇOCUKLARI VE GENÇLERİ NASIL ETKİLİYOR?

Çocukların ve gençlerin giderek daha rekabetçi ve bireyselleşen aynı toplumla karşı karşıya işlemez olmak zorunda olduğunu ifade fail Uzm. Psk. Cevahir Merve Malas, “Mükemmeliyetçiler, eksikliklerini lüks derecede eleştirirken, kendilerine doğru olmayan faziletli standartlar belirler. Bunun sonucunda beklediği standarda ulaşamayan kişilerde sorun ve buhran kabilinden münasebetsiz zihinsel sağlık sonuçları ortaya çıkmaktadır. Alelhusus mükemmeliyetçilik başkaları tarafından yönlendirildiğinde ’emredilmiş mükemmeliyetçilik’ tanımı karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda ebeveynleri çocuklarının başarısı üstünde daha aşkın sorumluluk kurmaktadır. Mütezayit bu sıklet sonucunda, dallar ve çoluk çocuk ebeveynlerinden onaylama almanın bir yolu yerine mükemmeliyetçi ayrımsız zihniyeti benimsemeye başlarlar” dedi.

BUHRAN VE ANKSİYETE GİBİ ZİHİNSEL SAĞLIK SORUNLARI YAŞAYABİLİRLER

Sürekli tam olmaya müteharrik ayrımsız çocuk olduğunu ifade fail Uzm. Psk. Malas, “Bakir döl kollar ve gençler, ebeveynlerinin kendilerinden henüz erdemli beklentilerinin olduğunu düşünüyor. Bu düşünceler mükemmeliyetçilikle, hele dahi sosyal yerine öngörülen mükemmeliyetçilik sonucunda gençlerde buhran ve anksiyete gibi zihnî afiyet sorunlarını getirmektedir. Çoluk Çocuk ebeveynlerinin yüksek beklentilerini içselleştirir ve özgüvenleri üzere bu beklentileri gerçekleştirmeye meşgul. Fakat ebeveynlerinin bu beklentilerini karşılayamadıklarında kendilerini eleştireceklerdir. Bunu tekabül etmek amacıyla daha kusursuz olmaya çalışacaklardır” diye niteleyerek konuştu.

AŞIRI BEKLENTİ VE FAZILETLI STANDARTLAR TALIHSIZLIK GETİREBİLİR

Mükemmeliyetçiliğe ve ebeveyn baskılarına sosyal dayatmaların dahi sebep olduğunu tamlayan Malas, şunları ekledi:

“Bu bağlamda, okullarda sürekli yapılan denemeler ve sıralamalar rekabetçiliği ve bireyciliğin yolunu açmakta ve bu birlikte ebeveynleri henüz eleştirmeli ebeveynliğe itmektedir. Araştırmacılar, şayet bu izah doğruysa, suçlunun ebeveynler olmadığını vurguluyor. Bunun yerine, mütezayit yaşam maliyeti ve azalan gelirle ebeveynler çocukları üzerinde daha fazla etki yapmaya itmekten mesul tutulmaktadır. Ebeveynler suçlu değil, çünkü şiddetli akademik baskılar, kontrolden intişar eşitsizlik ve sosyal medya kabilinden zahir görünmemiz ve takat sınırı göstermemiz gerektiğine dayalı gerçekçi olmayan idealleri yayan teknolojik yeniliklerle rekabetçi tıpkısı dünyaya karşı tepki veriyorlar. Ebeveynler çocuklarına taşkın beklentiler koyuyorlar çünkü akıllıca kendisine toplumun bunu irade ettiğini evet üstelik eğer koymazlarsa çocuklarının sosyal kendisine dışlanacaklarını düşünüyorlar. Akıbet kendisine ebeveynlerin çocuklardan ve gençlerden beklentilerini baştan değerlendirmeleri yerinde olacaktır. Bu sosyal baskının toplumla, ekonomimiz ve eğitim sistemimizle ilişkin olduğunu anlamamız gerekmektedir. Sosyete kendisine gençlere ve ailelerine uyguladığımız baskıların gereksiz yere ağır olduğunun farkına varmalıyız.”

Share: