Göçük altında 72 saat birlikte kurtarılmayı muntazır anne mahdum hastanede buluşturuldu

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden Adıyaman’da yaşadıkları apartmanın enkazı altında kalarak 72 saat boyunca kucak kucağa bekleyen ana Perihan Yaşar ile oğlu Mehmetcan, kurtarıldıktan 8 aktarılma sonradan İzmir Buca Seyfi Demirsoy Yetişek ve Araştırma Hastanesinin ağır hizmet servisinde kavuştu.

Adıyaman’da 11. dershane öğrencisi Mehmetcan Yaşar’ın (15) ailesi ile yaşadığı Ali Taş Mahallesi’ndeki 6 bükülmüş yapı, merkezi Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğündeki depremle çöktü.

Sarsıntıların yaşandığı tam Perihan Yaşar, oğlu Mehmetcan’ı 3. kattaki evlerinden kurtarıp dışarı yararlanmak istedi.

Binanın çökmesiyle, anne ve mahdum kiriş altında kaldı ve 72 saat boyunca beraberce kurtarılmayı bekledi.

Yardım ekiplerinin çalışmasıyla beton yığınlarının arasından çıkarılan Perihan Yaşar, ambulans uçakla İzmir Buca Seyfi Demirsoy Terbiye ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.

Oğul Mehmetcan Yaşar ise ilk Adıyaman’daki benzeri hastaneye kaldırıldı, ardından Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Hastanesine sevk edilerek ezilen iki bacağı diz üstünden kesildi.

Annesinden ayrı küsurat ve bacakları kesildiği için balaban çeki duyan Mehmetcan Yaşar, Afiyet Bakanlığının tayyare ambulansıyla İzmir’e getirilerek annesiyle buluşturuldu.

Enkaz altında saatler boyu gelişigüzel bekleyen temel mahdum, demin tehlikeli bakım servisinin bire bir odasında umum ele tutuşarak gelişigüzel tabanvay taburcu edilmeyi istiyor.

“Hayalim avukat olmaktı, tekrar becermeye çalışacağım”

Mehmetcan Yaşar, AA muhabirine, deprem sırasında haddinden fazla korktuğunu ve annesine sarıldığını anlattı.

Enkazdan çıkarıldıktan sonradan hastaneye götürüldüğü anları hatırladığını söyleyen Mehmetcan Yaşar, kendisini tedavi fail, hayatını kurtarmak amacıyla iki kat ameliyata düzlük doktorlarına teşekkürname etti.

Ameliyatların peşi sıra sayrılarevi odasında bekâr kalmayı istemediğini rapor fail Yaşar, “Çokça teşekkürname ederim beni anneme kavuşturdular, ben annemi haddinden fazla özlüyordum. Devletimden imdi tek isteğim iki ayağıma protez. Arkadaşlarımın yanına tabanvay, koşarak gezmek istiyorum.” dedi.

Mehmetcan Yaşar, hayallerinden vazgeçmediğini dile getirerek “Hayalim avukat doğmak, okuluma bitmeme etmekti. Bunları becermeye çalışacağım. Yapacağıma inanıyorum. Annem ve cümle arkamda.” diyerek konuştu.

Ailesini haddinden fazla sevdiğini ve onlardan on paralık ayrılmak istemediğini vurgulayan Yaşar, tıpkısı depremzede kendisine yaşıtlarına, “Kendinize haddinden fazla ferah bakın, temel babanızı tek üzmeyin.” tavsiyesinde bulundu.

“O yürüsün benim amacıyla yeterlidir”

Perihan Yaşar ise tedavisini yapan ve kendisini oğluyla buluşturan afiyet ekibine minnettar olduğunu söyledi.

Depremde iri çekinmek yaşadıklarını belirten Yaşar, “Ego kalktım, kayran sallanıyordu, gittim ‘Çocuklarımı alayım, hariç kaçayım.’ dedim. Benim 2 çocuğum var. Mehmetcan çok heyecanlıydı, bağırdı çağırdı, ona sarılıp yere oturdum. Birdenbire üstümüze duvarlar geldi, duvarların altında kaldık. Bağırdık kimesne bizi duymadı. Allah’tan aynı çırağ geldi sanki. Baktım sesler da var bizi çağırıyorlar. Ego onları duyuyorum onlar beni duymuyorlar. Sonradan beni duydular 72 saat enkazda kaldık.” ifadesini kullandı.

Evladını baştan gördüğü amacıyla çok bahtiyar, bir tane eksiklerinin de bir koşa göl ayağı protezi olduğunu nâkil Yaşar şöyle bitmeme etti:

“Oğlum yürüse elinden tutup gideceğim. Ben birlikte çokça istiyorum onun protezini. O yürüsün benim için yeterlidir. Devletimden, Cumhurbaşkanımdan oğlumun yürümesini istiyorum. Kuzenlerinin yanına yürüyerek gitmesini istiyorum. Avukat oluşmak istiyor, önce ferah olsun, yürüsün. Gine sarılarak, koklayarak onu buradan çıkaracağım. Kâfi kim oğluma kıç protezi takılsın. Ben apayrı ayrımsız madde istemiyorum.”

Başdoktor Öncel: “Birbirlerine destek oluyorlar”

Hastane Başhekimi Prof. Dr. Misilsiz Öncel ise benzeri çetin bakım ünitesinde artan anne ve oğulun birbirine bindi olduğunu dile getirdi.

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi doktorlarının kendisine ulaştığını ve durumu bildirdiğine değinen Öncel şöyle vukuf verdi:

“Mehmetcan annesini çok özlüyormuş, annesinin yanı sıra olmayı haddinden fazla ikbal ediyormuş. Tığ üstelik onun bu dileğini Keyif Bakanlığının tayyare ambulanslarıyla sağladık. Çünkü tığ biliyoruz kim seçme iki bacağını kaybetmiş ayrımsız hastamız Mehmetcan. Yarasının iyileşmesinde, tedavi olmasında, bu ruhsal savaşı yenmesinde annesinin beraberinde olması çokça kıymetliydi. O yüzden esas ile oğlunu birleştirdik. İlk telaki anları çokça önemliydi. Birbirlerine sarılamadılar bulunan durumlarından etraf amma halk ele tutuştular. Şimdi benzeri odadalar. Kilolu hizmet ünitemizdeki odalar tek şahsiyet fakat oğlunu annesinin yanına aldık. Birbirlerine maneviyat oluyorlar.”

Share: