Ekin ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, zaman dünyadaki turizm hareketliliğinde gastronomi turizminin çok mehabetli bire bir yeri olduğunu söyledi.
Icra Vekili Ersoy, Gaziantep Büyükşehir Belediyesince hizmete alınan Rayiha Bahar Müzesi’nin açılışında, vakit kaybetmeden Gaziantep amacıyla değil ayrımsız zamanda ülkenin gastronomi turizmine üstelik yardım sağlayacağına inandığı Ilkbahar Müzesi’ni önemsediklerini dile getirdi.
Turizm beklentilerinde şişman değişimlerin yaşandığını anlatan Ersoy, şöyle konuştu:
“Eskiden turizm dendiğinde insanların aklına evvel kendisine bahir, kum ve gün geliyordu. Ancak bu nabız bitmeme etmekle alay malay çıktı dünyanın dört bir birlikte insanlar farklı turizm alternatifleri için dahi seyahatler gerçekleştirmeye başlamış durumdalar. Bu süreçte gastronomi turizmine yönelik tehlikeli bire bir bandaj oluşmaktadır. Yerel mutfak, yiyecek içmece alışkanlıkları, değişik tatlar aynı kültürü tanımanın yüce ayrımsız unsuru yerine kabul edilmektedir. Yemek ve firez arasında gelişen ruhlu benzeri ilişkiden alay ediyoruz. Bugün dünyadaki turizm hareketliliğinde gastronomi turizmi çokça mehabetli aynı meydan tutmaktadır.”
Bu ilginin benzeri yandan medyanın bu alanlara yönelmesine hastalık olduğunu tamlayan Ersoy, şöyle devam etti:
“Bugün Türkiye bile karışma dünyanın birçok ülkesinde aş damı kültürü temalı programlar yeryüzü haddinden fazla izleme edilen programlar arasında yer alırken gastronomi bölümleri üniversitelerde dahi sunma haddinden fazla tercih edilen programlar arasında saha almaktadır. Bizler birlikte bakanlık olarak ülkemizin tanıtımına ayrı aynı önem veriyoruz. Dünyanın yeryüzü çalışkan tanıtım işleyen ülkesiyiz. 200 ülkede göstergeç ve sayısal acun görünmek üzere gaye pazarlarımızda ülkemizi tanıtıyoruz. Alanında dünyanın arz kalburüstü dijital platformlarından biri olan ‘Go Türkiye’ portalımız üzerinden dahi kültür ve turizm sahasında ehil olduğumuz gelişigüzel ayrıcalığı, özgünlüğü ve değeri kamu dünyaya anlatıyoruz.”
Vekil Ersoy, tarihi ve kültürel mirasın ayağa kaldırılması büyüklüğünde medeniyete ilgilendiren kül zenginliklerin şişman aynı titizlik zarfında dönme yüzüne çıkarılmasının üstelik cesim olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
“Bugün gastronomi dendiğinde önceki akla mevrut şehirlerden biri Gaziantep. Bu açıdan Gaziantep’in gastronomi turizminden daha yüksek behre alabilmesi, potansiyelinin akla yatkın yönetilmesi ve dünya kentleriyle rekabet edebilmesi açısından zaman açılışını gerçekleştirdiğimiz Peynircilik Müzesi da şu dakika zarfında bulunduğumuz Baharat Müzesi üstelik şişman ehemmiyet taşımaktadır. İnsanlar yerel tatların elbet oluştuğuna, bu ürünlerin nerelerde, hangi sürelerde, şüphesiz yetiştiğine, bu ürünlerin yerel kültürle olan ilişkisine, dünyadaki örnekleriyle olan yakınlığı evet dahi farklılığı kadar konulara haddinden fazla ayrımlı düzeylerde önem vermektedirler. Bu açıdan dünyadaki sunu gür örnekler ortada düz düzlük Ilkbahar Müzesi kabilinden benzeri mekanın, Gaziantep Büyükşehir Belediyemizin UNESCO ile başlayan gastronomi macerasına dokunaklı katkılar sağlayacağına inanıyorum. Sergi alanı, laboratuvarı, tadım restoranı, endemik bitkilerin incelendiği evlat bankası ve 150’ye mümasil nebat ve baharatın yetiştiği bölgeye göre hikayelerin anlatılması, antrparantez, Baharat Araştırmaları Merkezinin ilmî araştırmalar birlikte gerçekleştirecek olması, meydanda hikâyelemek gerekirse beni dahi heyecanlandırdı.”
Bu çalışmaların Gaziantep’in gastronomi turizminde iddiasını güçlendireceğini ve dünya kentleriyle rekabetinde avantajlar elde etmesini sağlayacağını tamlayan Ersoy, hususi müzelerin sayısında çok alçak aynı çoğalma yaşandığını, bugün itibarıyla Türkiye’deki bu sayının 347’ye ulaştığını sözlerine ekledi.
Diğer konuşmacılar
Gaziantep Valisi Davut Gül ise kentin eko çeşitlilik açısından varlıklı potansiyeli bulunduğunu söyledi.
Müzenin yapımında emeği geçenlere teşekkürname fail Gül, “Gaziantep herhangi bir sabık dolaşma turizmden elan aşkın hisse almaya başladı. Kök kök müzelerimizle kentin ve bölgenin tanıtımına ağırbaşlı katkılar sunuyoruz. Burası birlikte sadece tıpkı müze değil, aynı zamanda adeta tıpkı ekol gibi. Baharata dair seçme husus var. Korkulu emek ve vukuf var.” dedi.
Büyükşehir Belediye Reisi Fatma Delice üstelik Gaziantep’in bahar üstüne zengin tıpkısı kent olduğunu söyledi.
Kendilerini İpekyolu’nu el birliği ve kalkınma için muhavvil ecdadın taşıyıcıları yerine gördüklerini belirten Delimsirek, şöyle konuştu:
“Bu gün ve coğrafya bize sevimli. Bir Vakitler aldığımız ilhamla demincek yaşıyoruz. İnşallah torunlarımıza domuzuna aynı gelecek artırmak üzere buradayız. Dünyada haddinden fazla iyice tıpkısı yankı bütün var ama eş yeterince doğayı koruyamadığı için, gelişigüzel dönem ayrımsız sorunla karşılaşıyoruz. İşte cümle bunun amacıyla bu festivalin temasına ‘Sürdürülebilir gastronomi’ dedik. Bu üstelik içerideki tohumlarla başlıyor. Burası tohumun bankası. Fazlalaşan hilalin ortasındayız. Tohumun kıymetini bilemedik. Anne ve ağababa tohumlarına yeterince sahip çıkamadık. Amma tığ bunu imar etmek için çalışmalar yürüttük. Buğdayda mutluluk çokça majör. Buralarda Edesse diyerek dede tohumumuz var. Tığ bunu çiftçiye verdiğimiz ahit yılda 300 kilogram mevrut kitap fücceten 800’e artık. Alışılmamış benzeri ölçü. Rençper buna ehil imdi. Çünkü bu topraklara ilişik. Nanenin yüzde 70’i bu topraklarda yetişiyor.”
Icra Vekili Ersoy, konuşmaların peşi sıra beraberindekilerle açılışını gerçekleştirdiği müzeyi gezdi.
DOĞRU Fırka Milletvekilleri Kükremek Bakbak, Mehmet Erdoğan, Müslüm Yüksel, Mehmet Sait Kirazoğlu, Ulu Delicesine ve Nejat Koçer’in birlikte haremlik ettiği Bakan Ersoy, antrparantez Udma Peynir Müzesi’nin dahi açılışını gerçekleştirdi, Boyacı Mahallesi ve Bakırcılar Çarşısı’nda esnaf ziyaretleri yaptı.
Baharata dayalı değme özdek Koku Ilkbahar Müzesi’nde
Alleben Göleti kıyısında kâin Rayiha Baharat Müzesi, yüzlerce bahar türünün aşamalarını strateji imkanı sunuyor.
Baharatların tarladaki çiçek dönemini canlandıran müzede, yemeklerdeki görüntüsüne da düzlük veriliyor.
Işporta alanı, laboratuvarı, tadım restoranı, endemik bitkilerin incelendiği nesil bankası ile baharatların tadımı için alanın dahi bulunduğu müzede ziyaretçiler baharatın tarihini birlikte dinleyebiliyor.